Sunday 21 February 2016

Kıbrıs-Yunanistan-İsrail zirvesi (11 Şubat 2016)

Esra Aygın 

Kıbrıs, Yunanistan ve İsrail arasında geçtiğimiz günlerde Lefkoşa’da gerçekleştirilen üçlü zirvede ekonomi, turizm, terörle mücadele ve göç konularında işbirliğinin yanı sıra, İsrail ve Kıbrıs doğalgazının Yunanistan üzerinden Avrupa’ya ulaştırılması projesi de ele alındı.

Denizin altından geçecek boru hatları ile İsrail’in Leviathan ve Kıbrıs’ın Afrodit rezervuarlarından çıkarılacak doğalgazın Girit üzerinden Yunanistan ve Avrupa’ya ulaştırılmasını amaçlayan ve EastMed Pipeline adı verilen proje, ortaya atıldığı ilk günden beridir sektör uzmanları tarafından gerçekçi bulunmayarak eleştiriliyor.

Hem İsrail-Yunanistan arasındaki mesafe hem de Akdeniz ve Ege denizlerinin derinliği ve deniz tabanının karmaşık ve çok zor jeolojik yapısı projeyi şu anki teknolojiyle mühendislik açısından neredeyse imkansız hale getiriyor. EastMed boru hattı, teknik zorlukların üstesinden gelinerek inşa edilse bile maliyetinin 20 milyar doların üzerinde olacağı hesaplanıyor ki, bu da, bu yolla taşınacak gazın Avrupa’da alıcı bulamayacağı anlamına geliyor.

Şu anda Rus doğalgazının Avrupa’daki satış fiyatı $5MMBtu (milyon İngiliz termal ünite). Bu rakamın öngörülebilir bir gelecekte $6 MMBtu’yu aşmayacağı tahmin ediliyor. 20 milyar dolarlık bir yatırımla Yunanistan-Kıbrıs-İsrail boru hattı üzerinden Avrupa’ya gönderilecek doğalgazın Avrupa’daki minimum satış fiyatı ise $10 MMBtu’dan az olamaz ki, bu da, projenin ticari/ekonomik olarak ne kadar anlamsız olduğunu ortaya koyuyor.

Buna rağmen, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Yunan Başbakanı Alexis Tsipras ve Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastasiades, imzaladıkları ortak bildiride söz konusu projeyi ele alarak incelemeye hazır olduklarını belirttiler. Ülkeler arasında imzalanan bu tarz bildiri, anlaşma ve memorandumlar somut projeler oluşturmaktan çok siyasi bazı mesajlar vermeye yöneliktir ve hiçbir yasal bağlayıcılığı yoktur.

Enerji sektörde bağlayıcı olan tek şey, uzun vadeli satış anlaşmalarıdır. Sonuç olarak Doğu Akdeniz doğalgazının nasıl ticarileştirileceği, hangi ülkeye nasıl satılacağı tamamıyla bu bölgede faaliyet gösteren şirketlerin, kendi ekonomik çıkarları doğrultusunda verecekleri kararlara bağlıdır. Şu anda boru hatlarıyla Avrupa’ya taşınması bir tarafa, Leviathan ve Afrodit’te bulunduğu tahmin edilen kaynakların çıkarılıp çıkarılamayacağı, ne zaman ve hangi miktarlarda çıkarılabileceği bile bilinmiyor. 

http://www.havadiskibris.com/Yazarlar/esra-aygin/kibris-yunanistan-israil-zirvesi/9651


No comments:

Post a Comment