Esra Aygın
Kıbrıs,
Yunanistan ve İsrail arasında geçtiğimiz günlerde Lefkoşa’da gerçekleştirilen
üçlü zirvede ekonomi, turizm, terörle mücadele ve göç konularında işbirliğinin
yanı sıra, İsrail ve Kıbrıs doğalgazının Yunanistan üzerinden Avrupa’ya
ulaştırılması projesi de ele alındı.
Denizin altından
geçecek boru hatları ile İsrail’in Leviathan ve Kıbrıs’ın Afrodit
rezervuarlarından çıkarılacak doğalgazın Girit üzerinden Yunanistan ve
Avrupa’ya ulaştırılmasını amaçlayan ve EastMed Pipeline adı verilen proje,
ortaya atıldığı ilk günden beridir sektör uzmanları tarafından gerçekçi
bulunmayarak eleştiriliyor.
Hem İsrail-Yunanistan
arasındaki mesafe hem de Akdeniz ve Ege denizlerinin derinliği ve deniz
tabanının karmaşık ve çok zor jeolojik yapısı projeyi şu anki teknolojiyle
mühendislik açısından neredeyse imkansız hale getiriyor. EastMed boru hattı,
teknik zorlukların üstesinden gelinerek inşa edilse bile maliyetinin 20 milyar
doların üzerinde olacağı hesaplanıyor ki, bu da, bu yolla taşınacak gazın
Avrupa’da alıcı bulamayacağı anlamına geliyor.
Şu anda Rus
doğalgazının Avrupa’daki satış fiyatı $5MMBtu (milyon İngiliz termal ünite). Bu
rakamın öngörülebilir bir gelecekte $6 MMBtu’yu aşmayacağı tahmin ediliyor. 20
milyar dolarlık bir yatırımla Yunanistan-Kıbrıs-İsrail boru hattı üzerinden
Avrupa’ya gönderilecek doğalgazın Avrupa’daki minimum satış fiyatı ise $10
MMBtu’dan az olamaz ki, bu da, projenin ticari/ekonomik olarak ne kadar
anlamsız olduğunu ortaya koyuyor.
Buna rağmen, İsrail
Başbakanı Benjamin Netanyahu, Yunan Başbakanı Alexis Tsipras ve Kıbrıslı Rum
lider Nikos Anastasiades, imzaladıkları ortak bildiride söz konusu projeyi ele
alarak incelemeye hazır olduklarını belirttiler. Ülkeler arasında imzalanan bu
tarz bildiri, anlaşma ve memorandumlar somut projeler oluşturmaktan çok siyasi
bazı mesajlar vermeye yöneliktir ve hiçbir yasal bağlayıcılığı yoktur.
Enerji sektörde bağlayıcı
olan tek şey, uzun vadeli satış anlaşmalarıdır. Sonuç olarak Doğu Akdeniz
doğalgazının nasıl ticarileştirileceği, hangi ülkeye nasıl satılacağı tamamıyla
bu bölgede faaliyet gösteren şirketlerin, kendi ekonomik çıkarları
doğrultusunda verecekleri kararlara bağlıdır. Şu anda boru hatlarıyla Avrupa’ya
taşınması bir tarafa, Leviathan ve Afrodit’te bulunduğu tahmin edilen kaynakların
çıkarılıp çıkarılamayacağı, ne zaman ve hangi miktarlarda çıkarılabileceği bile
bilinmiyor.
http://www.havadiskibris.com/Yazarlar/esra-aygin/kibris-yunanistan-israil-zirvesi/9651
http://www.havadiskibris.com/Yazarlar/esra-aygin/kibris-yunanistan-israil-zirvesi/9651
No comments:
Post a Comment