Görkemli Hala Sultan Camii, adının ne olacağından kimin kontrolü altında faaliyet göstereceğine kadar, Kıbrıslı Türklerle Türkiye arasındaki güç mücadelesinin yeni bir sembolü haline geldi
Esra Aygın
20 Mayıs 2019
Henüz daha inşaatı bile başlamadan, Ankara tarafından, İslam’ın Kıbrıs’taki büyük sembolü olarak tanıtıldı. Temel atma törenine Türkiye'den üst düzey yetkililer ve işadamları katılarak yapının sembolik ve dini önemi konusunda iddialı açıklamalar yaptı. İnşaat aşamasında, İngiliz The Guardian'dan Fransız Agence France Presse'e kadar uluslararası basında geniş şekilde yer aldı.
Ancak inşaatı tamamlandıktan yaklaşık iki yıl sonra, Mesarya ovasına hâkim anıtsal Hala Sultan caminin kapıları halka hala kapalı. Basında birkaç kez Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılacağı görkemli bir tören ile açılışının yapılacağının duyurulmasına rağmen, söz konusu açılış hiçbir zaman gerçekleşmedi.
Bunun nedeninin, caminin yönetimi ile ilgili Kıbrıslı Türk yetkililer ve Ankara arasında yaşanan ihtilaf olduğu ortaya çıktı. Türk finansmanı ile inşa edilen ve 45 milyon TL’ye mal olan cami Kıbrıslı Türkler ile Kıbrıs'ın kuzeyinde dini hegemonyasını giderek artıran Adalet ve Kalkınma Partisi arasındaki gerginliğin bir başka sembolü haline geldi.
Konuya yakın bir kaynak, “Cami açılamıyor çünkü camiyi kimin yöneteceği konusunda bir anlaşmazlık var” diye konuştu. “Ankara caminin doğrudan kontrolünü talep ediyor. Biz bunu reddediyoruz ve caminin Kıbrıslı Türklerin kontrolünde olması gerektiğini söylüyoruz. Bu cami Kıbrıs'ta, ve Kıbrıs'taki diğer tüm camiler gibi Din İşleri Dairesi kontrolünde faaliyet göstermek zorunda.”
Kaynağa göre, cami, 2018 başından beridir Ankara ve Kıbrıslı Türk yetkililer arasında sessiz bir savaşa neden oldu.
Kaynak, geçtiğimiz hafta yıkılan hükümetin artan İslami politikalara karşı direnişinin Ankara ile sürekli bir gerginlik kaynağı olduğunu söyledi:
“Dokunamayacağınız bazı şeyler vardır. Eğer dokunursanız, yanarsınız. ”
Camideki tek namaz, 14 Mart’ta, Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Kıbrıs’tan sorumlu TC eski Devlet Bakanı Beşir Atalay ve Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri’nin katılımıyla kılınan ikindi namazı oldu. Konu ile ilgili Din İşleri Başkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, resmi açılış tarihinin daha sonra belirlenerek duyurulacağı kaydedildi.
Yakın zamana kadar gayri resmi ve kapalı kapılar ardında kalan anlaşmazlık, Türkiye Büyükelçiliği Din İşleri Müşavirliği’nin resmi bir yazı ile caminin yönetimini önceki Başbakan Tufan Erhürman’dan istemesi ile yepyeni bir boyut kazandı. Kaynak, Erhürman’ın yasaları öne sürerek bu talebi reddettiğini belirtti.
Kuzey Kıbrıs’taki yasalara göre, din ve ibadet ile ilgili tüm konularda tek yetkili merci KKTC Din İşleri Dairesi.
Kaynak, “Mevcut yasalarla caminin yönetimini Türkiye'ye devretmek mümkün değil, ancak bir sonraki hükümette ne olacağını kim bilir?” diye konuştu.
TC Diyanet İşleri Başkanlığı'nın, caminin yönetimini alması demek, imamını doğrudan tayin etmesi, görkemli binada çalışacak 100'den fazla kişiyi istihdam etmesi, ve tesislerin yönetiminden sorumlu olması anlamına geliyor.
Kaynak, “Kendi camilerimizi kendi yasalarımıza uygun şekilde kontrol etmemiz önemlidir” diye konuştu. “Bizim din ile birlikte kendi geleneklerimiz var. Kıbrıs'taki camilerde yapılan bütün dini faaliyetler Kıbrıslı Türk kimliğini ve kültürünü yansıtmalı. ”
Kaynağa göre, caminin yönetimini Türkiye'ye devretmek, orada artık Türkiye'deki yasaların ve uygulamaların geçerli olması, dini faaliyetlerin Kıbrıs’ın değil Türkiye’nin yasalarına uygun şekilde yürütülmesi ve Türkiye’deki mezhep çatışmalarının buraya ithal edilmesi anlamına geliyor.
Birçok Kıbrıslı Türk tarafından Türkiye'nin kültürel ve dini dayatmasının sembolü olarak görülen gösterişli Hala Sultan Camii, 37.000 metrekarelik bir alanı kaplıyor. Dört adet 60 metrelik minaresi ve 6.000 kişilik kapasitesiyle şu ana kadar Kıbrıs'taki en büyük cami konumunda.
Kaynağa göre, Kıbrıslı Türklerle Ankara arasındaki anlaşmazlığın nedeni sadece caminin yönetimi ile ilgili değil. Taraflar arasında caminin adı üzerinde de bir anlaşmazlık var. Kıbrıslı Türkler, Larnaka’daki Hala Sultan Tekkesi nedeniyle bu camiye ‘Hala Sultan’ adını vermek istemiyor.
2017 yılında Havadis gazetesinde yer alan bir haberde, Kıbrıs İlim, Ahlak ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Hikmet Kaynarca, caminin ‘Şeyh Nazım’ olarak isimlendirilmesi önerisinde bulunan MÜSİAD Kıbrıs Başkanı Okyay Sadıkoğlu’na cevaben, caminin yapılması için yapılan yardımların Hala Sultan Camii için yapıldığını kaydediyor ve cami yapımında katkıların KKTC bütçesinden çıkmadığını vurguluyor.
Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay geçtiğimiz Cuma günü Hala Sultan'ın bahçesinde düzenlenen iftar yemeğine katılmak üzere Kıbrıs'a geldi. Oktay ziyareti sırasında herhangi bir Kıbrıslı Türk yetkili ile görüşmedi.
No comments:
Post a Comment