TARİHİ ŞANS: Schulz:
“Şu anda Kıbrıslıların elinde adalarını birleştirmek için eşsiz bir şans var. Ve
bu sayede, sonunda Avrupa gerçek anlamda bir birlik olacak. Eğer şimdi çözüme
ulaşamazsak tarihi bir şansı kaybetmiş oluruz. Bu gerçek bir yenilgi olur.”
MALİ DESTEK
MÜMKÜN: Schulz: “Mart sonunda Kıbrıs’ı ziyaret edeceğim ve yardım etme, katkıda
bulunma şansımızın olup olmadığını iki toplumdan dinleyeceğim. Eğer mali destek
çözüme yardımcı olacaksa, bunu her zaman konuşmaya hazırız.”
ANKARA’DAN GÜÇLÜ
DESTEK: Schulz: “Ankara çok uzun süredir ilk defa Kıbrıs’taki bir çözüm için bu
denli güçlü bir kararlılık ortaya koyuyor. Geçmişte olduğumdan çok daha iyimser
olmamı sağlayan bazı gelişmeler yaşanıyor. Muazzam gelişmelere yol açabilecek
görüşmeler gerçekleşiyor.”
Esra AYGIN
Avrupa
Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, şu anda Kıbrıslıların elinde adalarını
birleştirmek için eşsiz, tarihi bir şans bulunduğunu belirterek, Kıbrıs’ın
birleşmesi ile, Avrupa Birliği’nin de sonunda gerçek anlamda bir birlik
olacağını söyledi. Schulz, “Eğer şimdi çözüme ulaşamazsak tarihi bir şansı
kaybetmiş oluruz. Bu gerçek bir yenilgi olur” dedi.
Önümüzdeki
haftalarda Kıbrıs’a yapacağı ziyaret öncesinde Havadis gazetesine Kıbrıs’taki
çözüm süreci ile ilgili görüşlerini aktaran Avrupa Parlamentosu Başkanı, çözüme
destek vermek istediklerini, eğer mali destek çözüme yardımcı olacaksa bunu her
zaman konuşmaya hazır olduklarını açıkladı.
Ankara’nın çok
uzun süreden beridir ilk defa Kıbrıs’ta çözüm için bu denli güçlü bir
kararlılık ortaya koyduğunu vurgulayan Schulz, “Geçmişte olduğumdan çok daha
iyimser olmamı sağlayan bazı gelişmeler yaşanıyor. Muazzam gelişmelere yol açabilecek
görüşmeler gerçekleşiyor” dedi.
İşte Avrupa
Parlamentosu Başkanı Martin Schulz’un Havadis gazetesinin sorularına verdiği
yanıtlar...
Bu yıl içerisinde Kıbrıs’ta
bir çözüme ulaşmak olası mı sizce?
Schulz: Uzun zamandır sürmekte olan bu anlaşmazlık, Avrupa Birliği’nin genişleme
sürecindeki çözümlenememiş problemlerden biridir. Bizler 2004 yılında Avrupa
Birliği’ni genişletirken, Annan Planı’nın kabul edileceğini ve adanın bir bütün
olarak birliğe katılacağını umut etmiştik. Ancak olaylar farklı şekilde
gelişti. Şu anda, benim gözümde, adanın yeniden birleştirilebilmesi için eşsiz
bir şans var, ve bu sayede sonunda Avrupa gerçek anlamda bir birlik olacak.
Avrupa Parlamentosu ve genel
olarak AB kurumları Kıbrıs’taki çözüme nasıl yardımcı olabilir?
Schulz: Önümüzdeki birkaç hafta içerisinde – Mart sonunda- Kıbrıs’ı ziyaret etme
nedenlerimden biri de bu. Hükümet ve her iki toplumla görüşeceğim ve yardım
etme, katkıda bulunma şansımızın olup olmadığını kendilerinden dinleyeceğim.
Kıbrıs’tayken Sayın
Akıncı’yı da ziyaret edecek misiniz?
Schulz: Tabii!
AB kurumları Kıbrıs’taki çözüme mali katkı
yapabilir mi?
Schulz: Eğer mali destek çözüme yardımcı olacaksa, bunu her zaman konuşmaya
hazırız.
Kıbrıs’taki bir anlaşmanın,
belli hükümler AB birincil hukuku haline getirilmedikçe, yasal olarak bozulabileceği
endişeleri var. Bu endişeler meşru mu?
Schulz: İlke olarak, burada adanın self determinasyonu söz konusu. Eğer her iki
taraf, her iki toplum, adanın yeniden birleştirilmesi üzerinde anlaşır ve bu da
referandumlarda kabul görürse, Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın Kıbrıslıların
bu kararını bozması söz konusu olmaz. Burada sorulması gereken soru, anlaşmada
AB’nin temel kuralları ile uyumsuz detayların olup olmayacağıdır. Ancak AB üyesi
bir devletin temel Avrupa kurallarına uyumsuz bir anlaşma yapacağını
düşünmüyorum.
Tarafların anlaşmaya dahil
etmek isteyeceği belli derogasyonlar olabilir...
Schulz: Derogasyonlarla ilgili spekülasyon yapmak istemiyorum çünkü bunlar
Kıbrıs’taki iki tarafın konuşması gereken konular.
Eğer iki taraf belli
derogasyonlar üzerinde anlaşmaya varırsa, AB bu derogasyonları akomode edecek
mi – bunlara imkan verecek mi?
Schulz: Bu, söz konusu derogasyonların AB’nin temel kuralları ile uyumlu olup
olmadığına bağlı. Bu çok açık.
Birçok kişi bu sürecin Kıbrıs’ta
bir çözüm, en azından federal bir çözüm için son şans olduğuna inanıyor. Bu
sefer de çözüm olmazsa ne olur?
Schulz: O zaman tarihi bir şansı kaybetmiş oluruz. Tarihi bir an yaşıyoruz. Eğer
şu anda bir çözüme ulaşamazsak, bu gerçek bir yenilgi olur. Her iki liderin de
bu işi başarıyla sonuçlandırabilecek kişiler olduklarını düşünüyorum.
Unutmamalıyız ki Sayın Anastasiadis 12 yıl önce Annan Planı’nı desteklemiş bir
kişidir. Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi mücadelesi ile itibar kazanmış biridir.
Sayın Akıncı da kendisini çözüme adamış biridir. Her ikisi ile de sık sık
görüşüyorum. Ve eğer şimdi bir çözüme ulaşamazsak tarihi bir fırsatı kaybetmiş
olacağımızı düşünüyorum.
Türkiye’nin AB’ye katılım
müzakerelerinde 23 ve 24. başlıkların açılması çabaları var. Çözüm öncesinde
veya çözümsüzlük durumunda bu başlıklar üzerindeki Kıbrıs vetosunun üstesinden
nasıl geleceksiniz?
Schulz: Bu engeli aşmanın tek yolu [Kıbrıs ve Türkiye’nin] aralarındaki diyaloğu
karşılıklı anlayış ve kararlılıkla derinleştirmeleridir. Burada şunu da eklemek
isterim ki, Ankara çok uzun süreden beridir ilk defa Kıbrıs’taki bir çözüm için
bu denli güçlü bir kararlılık ortaya koyuyor.
Şu anda Ankara’da Kıbrıs’ta
çözüme yönelik güçlü bir kararlılık mı görüyorsunuz?
Schulz: Daha dün [Pazartesi] Türkiye Başbakanı ve Dışişleri Bakanı ile görüştüm.
Hissiyatım, Ankara’da bazı şeylerin değiştiği, hareketlendiği yönündedir. Belki
henüz ulaşmak istediğimiz noktada değiliz ama – ve bunun nedenlerini
açıklayacak detaylara giremem – Ankara’da kesinlikle bir değişim ve
hareketlenme var.
Kıbrıs’ta bir çözüm ile
ilgili mi?
Schulz: Türkiye belli şeyleri konuşuyor. Hükümetin ve meclisin, Türkiye için kolay
olmayan bazı somut adımları konuştuğunu biliyorum. Tabii bunlar Kıbrıs için de kolay
değildir. [Türkiye ve Kıbrıs arasında] hiçbir diyaloğun olmadığı uzun bir dönem
yaşandı. Ancak şu anda taraflar birbirleri ile konuşuyorlar ve birçok temasın
gerçekleştirildiğini biliyorum. Belki bunlar kamuoyunun gözleri önünde olmuyor,
ama oluyor. Geçmişte olduğumdan çok daha iyimser olmamı sağlayan bazı
gelişmeler yaşanıyor.
Bu temaslar Rum tarafı ve
Türkiye arasında mı?
Schulz: Resmi olarak değil, ama kişisel olarak.
Bu temaslar garantilerle mi
ilgilidir?
Schulz: İyimser olmamı sağlayan nedenleri kamuoyuna şu anda açıklayamam. Bu
nedenle çok genel konuşmak istiyorum: Muazzam gelişmelere yol açabilecek
görüşmeler gerçekleşiyor.
Kıbrıslılara göndermek
istediğiniz son bir mesaj var mı?
Schulz: Ben bölünmüş bir ülkede doğdum. Almanya 41 yıl sonra yeniden birleşti. Şu
anda Kıbrıslıların elinde, Almanya’nın yaptığı gibi, adalarını yeniden
birleştirme şansı var. Bu eşsiz bir şans. Birçok ülkenin parçalandığı, ayrılıkların
her gün daha da arttığı bir dönemde, bu
kadar uzun zamandır bölünmüş kalan bir ülkenin yeniden birleşmesi bizlere her
şeyin mümkün olduğunu gösterecektir. Umutlarımız Kıbrıslılar iledir.
No comments:
Post a Comment