Enerji Uzmanı Dr. Charles Ellinas doğalgaz
konusundaki çekişme konusunda tüm tarafları uyardı
Gecikirsek doğalgazımızı satacak piyasa kalmayacak
DOĞALGAZ PİYASASI
BİTEBİLİR: Dr. Ellinas “Biz kavga etmeyi bırakıp da gazımızı satmaya hazır hale
geldiğimizde belki de doğalgazın bir piyasası bile olmayacak... O zaman
denizleri sondaj delikleri ile dolu bu adanın üstünde oturur sahip olduğumuz
ama kimselere satamadığımız doğalgazımız için ağlayıp sızlanırız” dedi.
ENERJİ ŞİRKETLERİ
BİZİ BEKLEMEZ: Dr. Ellinas, Kıbrıs’ın en iyi ihtimalle tüm dünyadaki doğalgaz
kaynaklarının %1’ine sahip olduğunu, birçok alternatife sahip olan enerji şirketlerinin
burada kalıp siyasi sorunlarımız ve belirsizliklerimiz ile uğraşacağını
düşünmenin saflık olacağını söyledi.
EN ERKEN GELİR
2022’DE: Enerji uzmanı, iki toplumlu bir komite kurulsa bile, nihai kararları
verenlerin enerji şirketleri olduğunun altını çizerek, Kıbrıs’ın doğalgazdan
gelir elde etmeye en erken 2022 yılında başlayacağını belirtti ve şirketlerinin
sorun yaşamadan hidrokarbon çalışmalarını sürdürmeleri için uygun ortamı
yaratmanın tüm Kıbrıs’ın çıkarına olacağını vurguladı.
Esra Aygın
Enerji uzmanı Dr.
Charles Ellinas, dünyada düşmekte olan doğalgaz fiyatları ve hızla artmakta
olan doğalgaz arzına dikkat çekerek, “Biz kavga etmeyi bırakıp da gazımızı
satmaya hazır hale geldiğimizde belki de doğalgazın bir piyasası bile
olmayacak... O zaman denizleri sondaj delikleri ile dolu bu adanın üstünde
oturur sahip olduğumuz ama kimselere satamadığımız doğalgazımız için ağlayıp
sızlanırız” diye konuştu.
Kıbrıs Ulusal Hidrokarbon
Şirketi’nin eski genel müdürü Dr. Ellinas, dolayısıyla Kıbrıs’taki enerji
şirketlerinin sorun yaşamadan ve gecikmeden hidrokarbon çalışmalarını
sürdürmeleri için uygun ortamı yaratmanın hem Kıbrıslı Türklerin hem de
Kıbrıslı Rumların çıkarına olacağını vurguladı.
Enerji sektöründe
35 yıllık tecrübeye sahip olan ve üst düzey mevkilerde çalışmış olan Dr. Ellinas,
enerji projelerinde nihai kararları verenlerin enerji şirketleri olduğunun da
altını çizerek, “Bu işte Kıbrıslı Rumlar tek başına olsun, veya Kıbrıslı
Türklerle ortak bir komitede birlikte olsunlar, sonuçta hidrokarbonların nasıl
geliştirileceği ile ilgili nihai kararları Noble, Total ve ENI verecek,” diye konuştu.
İşte Dr.
Ellinas’ın Havadis gazetesinden Esra Aygın’ın sorularına verdiği çarpıcı
yanıtlar:
Kıbrıs’taki iki taraf, adanın potansiyel hidrokarbon
kaynakları nedeniyle büyük bir gerginlik yaşıyor. Kıbrıs Türk tarafı, tüm
hidrokarbon araştırma çalışmalarının durmasını ve bu konuda işbirliği yapacak
iki tarafı temsil eden ortak bir komitenin kurulmasını talep ediyor. Kıbrıs Rum
tarafı ise, Kıbrıs Türk tarafı ile
hidrokarbon konusunu kapsamlı bir çözümden önce ele almayı reddediyor. Bu
anlaşmazlıkla ilgili görüşleriniz nedir?
Ellinas: Öncelikle, hidrokarbon araştırma çalışmalarının
durdurulması sadece Kıbrıs’a zarar verir – hem Kıbrıslı Türklere hem de
Kıbrıslı Rumlara. Çünkü, Kıbrıs’ın doğalgazının ticarileştirilmesini, yani
satışını geciktirir, hatta riske atar. Ne şu anda Kıbrıs’taki hidrokarbon
çalışmalarını yürütmekte olan enerji şirketlerinin – yani Noble, ENI ve
Total’in - ne de dünya doğalgaz piyasasının bizi bekleyeceğini düşünmemeliyiz.
Bu şirketler para kazanmak amacıyla buradalar. Ve tabii ki, onlar para
kazanırsa, biz de kazanırız. Eğer çalışmalarını aksatmadan hızlı bir şekilde
yürütemezlerse ve bir an önce para kazanmaya başlayamayacaklarsa burada
olmalarının hiçbir anlamı yok. Durup bizi beklemeyecekler, bundan emin
olabilirsiniz. Kıbrıs’ta her dönemeçte bir sorun yaşayıp duvara vuracaklarsa, kendilerine
başka alternatifler bulacaklardır – ki inanın bana, bu enerji şirketlerinin dünyada
hidrokarbon çalışması yapabilecekleri birçok bölge var. Gerçekçi olmamız lazım.
Kıbrıs’ın çok kaba hesaplara göre, toplam 60 trilyon ayak küp doğalgaza sahip
olduğu düşünülüyor. Tüm dünyanın doğalgaz rezervi ise 6,600 trilyon ayak küp.
Yani, en iyi senaryoya göre, dünya gaz rezervlerinin sadece %1’ine sahibiz. Bu,
dünya için hiçbir şey. Bu koşullar altında, birçok başka alternatife sahip
enerji şirketlerinin burada kalıp bizim siyasi sorunlarımız ve
belirsizliklerimiz ile uğraşacağını düşünmek saflık olur.
İkincisi, şunu
çok iyi anlamalıyız ki, nihai kararları verenler enerji şirketleridir. Çünkü
gerekli teknolojiye onlar sahiptir, riski alan, ve yatırımı yapan onlardır.
Dolayısıyla, Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum tarafı hidrokarbon konusu için ortak bir
komite kurmak konusunda anlaşsa bile, bu komite doğalgaz projeleri yapıp da
bunları hayata geçirme yetkisi olan bir komite olmayacak. Yani, bu işte
Kıbrıslı Rumlar tek başına olsun, veya Kıbrıslı Türklerle birlikte olsunlar,
sonuçta hidrokarbonların nasıl geliştirileceği ile ilgili nihai kararları
finansal faktörler temelinde enerji şirketleri verecek. Kararları Noble, Total
ve ENI verecek. Ve şirketlerle yapılmış
olan Üretim Paylaşım Anlaşması’na göre, onların başarısından biz de
kazanacağız. Dolayısıyla, Kıbrıs’ın nihai hedefi, tüm Kıbrıslılar için,
doğalgazından en iyi şekilde faydalanmak ve en yüksek geliri sağlamak
olmalıdır. Bunun için de Kıbrıs’ın enerji şirketleri ile uyum içinde olması
gerekiyor. Yani buradaki enerji şirketlerinin sorun yaşamadan ve gecikmeden
hidrokarbon çalışmalarını sürdürmelerine izin vermek Kıbrıs’ın, hepimizin
çıkarına olacaktır.
Kıbrıs Cumhuriyeti doğalgaz satışından elde
edilecek gelirden ne kadar pay alacak?
Ellinas: Üretim Paylaşım Anlaşması’na göre,
doğalgaz satışından elde edilecek karın kabaca 1/3’ü şirketlere, 2/3’ü ise
Kıbrıs Cumhuriyeti’ne ait.
Diyelim ki hiçbir gecikme yaşanmadı ve hidrokarbon
çalışmaları aksamadan tamamlandı. Kıbrıs en erken ne zaman doğalgazdan gelir
elde edebilir?
Ellinas: İlk olarak Afrodit Rezervuarı geliştirilecek.
Afrodit’teki şirketler – Noble, Delek ve Avner, Rezervuar için gelişim planını
2015’in başlarında açıklamayı planlıyor. Bunun ardından gerekli altyapının inşa
edilmesi için zaman lazım. operasyon – başka bir deyişle – Afrodit’teki
doğalgazın ticarileştirilmesi ve ihraç edilmesi süreci, en iyi ihtimalle 2019
yılında başlar. Bundan sonraki 3 yıl boyunca gelirlerin altyapı maliyetlerini
ödemeye aktarılacağını, dolayısıyla satıştan hiçbir kar elde edilmeyeceğini
varsaymak çok gerçekçi bir varsayım olur. Yani bu sürede de devletin hiçbir
kazancı olmayacak. Bu da bizi 2022 yılına getiriyor. Kıbrıs, Afrodit’teki
doğalgazdan en erken 2022 yılında gelir elde edecek. Dolayısıyla, ‘Kıbrıs Rum
tarafı hidrokarbonlardan para kazanmaya başladı ve bu parayı Kıbrıslı Türklerle
paylaşmaktan kaçıyor’ gibi bir durum yok.
Diğer blokların
geliştirilmesi ise daha da sonra olacak. Örneğin şu anda ENI 9. Blok’ta sondaj
yapıyor. 2016’da sondajı bitirip sonuçlarını değerlendirmesi bekleniyor. Bunun
ardından bir gelişim planı hazırlaması, müşteri bulması, gerekli altyapıyı
tasarlaması, bankalardan para bulması ve nihai bir yatırım kararı vermesi
gerekiyor. En iyi senaryoda, ENI’nin işlettiği bloktan 2027 yılından önce
herhangi kayda değer bir kar beklenmemeli.
Dünya doğalgaz fiyatlarında büyük bir düşüş
yaşanıyor. Hidrokarbonların geliştirilip pazarlanabilir hale getirilmesi ise
anladığım kadarı ile yıllar alan bir süreç. Kıbrıs potansiyel doğalgazını
pazarlayabilir hale gelene kadar doğalgaz için bir piyasanın kalmaması riski
var mı peki?
Ellinas: Dediğiniz gibi, petrol fiyatları ile birlikte doğalgaz fiyatları da
düşüşte. Biz kavga etmeyi bırakıp da gazımızı satmaya karar verdiğimizde belki
de doğalgazın bir piyasası bile olmayacak. Doğu Akdeniz’deki doğalgaz yatakları
çok derinde, bunları geliştirip ticari hale getirmek çok maliyetli bir iş.
Bizler, doğalgaz konusunda didişip dururken dünya dönmeye devam ediyor. Mozambik’ten,
Sibirya’ya, Avustralya’ya, büyük doğalgaz kaynakları ortaya çıkıyor. Kuzey
Amerika ise yeni bir teknoloji ile kaya doğalgazı çalışmaları yapıyor ve
yakında bunu piyasaya sürecek. Yani fiyatlar düşerken doğalgaz arzı da artıyor.
Bir gün didişmeyi bırakıp bir bakacağız ki aslında didişecek bir şey yok.
Anlamamız gereken, anlatmamız gereken temel mesaj bu. Burada bir aciliyet söz
konusu. Dünya doğalgaz piyasası oturup bizi beklemeyecek. Kim bilir, acele
etmezsek, belki de doğalgazımızı ihraç etmeye hazır hale geldiğimizde gazımız
için karlı bir pazar bulamama riskini alıyoruz. O zaman denizleri sondaj
delikleri ile dolu bu adanın üstünde oturur sahip olduğumuz ama kimselere
satamadığımız doğalgazımız için ağlayıp sızlanırız.
Geçtiğimiz hafta Kıbrıs ve Mısır, Afrodit’teki
doğalgazın Mısır’a ihraç edilmesi seçeneğinin tartışılması konusunda mutabakata
vardılar. Bu anlaşma ile ilgili görüşünüz nedir?
Ellinas: Bu konuda henüz nihai bir plan yok. Mısır, Afrodit’teki doğalgaz ile
ilgilendiğini belirtti ve Kıbrıs ile bu konunun ilerletilmesi ile ilgili bir
anlaşma yaptı. Bunlar çok olumlu ve güzel siyasi açıklamalar veya anlaşmalar.
Ancak dediğim gibi, Afrodit gazının nasıl geliştirileceği ve
ticarileştirileceği konusunda karar vermek sadece siyasetçilere bağlı değil.
Var olan seçenekleri değerlendirmek ve ticari olarak en mantıklı olana karar
vermek enerji şirketlerinin işi. Yani, evet siyasi bir işbirliği ve bir
anlaşmanın olması önemli, ama asıl önemli olan şirketlerin vereceği karardır ki
bu karar da tamamen finansal unsurlara dayanır.
Bunu söyledikten
sonra ilave etmekte fayda var ki, Afrodit’deki doğalgazın Mısır’daki sıvılaştırma
tesislerine yani LNG’lere aktarılması en mantıklı seçenek gibi geliyor, çünkü bunun
maliyeti Kıbrıs’ta bir LNG inşa etmekten veya yüzer bir sıvılaştırma tesisi,
yani FLNG’den daha düşük olacaktır.
Afrodit’ten
Mısır’a uzanacak bir boru hattının maliyeti 2 milyar dolar civarında olur.
Mısır’daki LNG tesisleri ise atıl halde, kapasitelerinin çok altında
çalışıyorlar. Bunları çalıştıran şirketlerin, bu tesisler için doğalgaz
tedariği sağlayarak LNG satış yükümlülüklerini yerine getirmeleri lazım. Dolayısıyla,
mümkün olduğunca hızlı hareket ederek daha fazla para kaybının önüne geçmek istiyorlar.
Mısır’daki LNG tesislerini işleten BG ve Union Fenosa ile Afrodit’i işleten
Noble-Delek-Avner, bu seçeneğin kendileri için karlı ve mantıklı bir seçenek
olup olmadığını değerlendireceklerdir. BG ve Union Fenosa’nın başka yerlerden
doğalgaz tedarik etme seçeneği de var. Dolayısıyla kararlarını maliyete göre ve
LNG tesisine nereden en kısa zamanda doğalgaz tedariği sağlayabilecekleri
temelinde vereceklerdir.
Peki eğer şirketler Mısır seçeneğini tercih
etmezse, Afrodit gazının ticarileştirilmesi için en iyi ikinci seçenek ne olur
sizce?
Ellinas: En iyi ikinci seçenek, Afrodit’teki doğalgazı, CNG - yani sıkıştırılmış
doğalgaz halinde Avrupa’ya ihraç etmek olur. 2000 km’ye kadar olan mesafelerde sıkıştırılmış
doğalgaz sıvılaştırılmış doğalgazdan Güneydoğu Avrupa ülkeleri halihazırda
Afrodit gazı ile ilgilendiklerini belirtmişlerdir, çünkü gaz tedariklerini
çeşitlendirmek istiyorlar. Bu, enerji güvenliği ve enerji birliği açısından
AB’nin de faydasına olur.
Bir dönem ‘stratejik öncelik’ olarak görülen ve
Vassilikos’ta inşa edilmesi öngörülen LNG tesisi, Afrodit’teki gazın
beklenenden az miktarda olması nedeniyle artık bir seçenek değil sanıyorum,
öyle değil mi?
Ellinas: Aslında Vassilikos’ta bir LNG tesisi kurulması Kıbrıs için çok iyi bir
gelişme olurdu çünkü yeni endüstriler ve binlerce yeni iş imkanı yaratırdı.
Ancak, şu anda bu seçeneğin ticari olarak mantıklı olduğunu düşünmüyorum. Bunun
nedeni, sadece Afrodit’teki doğalgaz miktarının az olması değil, sürekli düşmekte
olan doğalgaz fiyatları. LNG tesisi yapılması konusundaki karar sadece doğalgaz
miktarına bakarak değil sıvılaştırılmış doğalgazın piyasa fiyatına bakarak
verilir.
İsrail doğalgazı ile ilgili de bir sorum olacak.
İsrail gazının Kıbrıs’ın Münhasır Ekonomik Bölgesi’nden geçecek bir boru hattı
ile Türkiye’ye aktarılması seçeneği konuşuluyordu ve bu proje ile TURCAS dahil
olmak üzere bazı Türk şirketleri çok yakından ilgileniyordu. Bu proje hala
gündemde mi?
Ellinas: Evet. Bu proje İsrail’in Leviathan havuzu için değerlendiriliyor.
Leviathan ile ilgili gelişim planının ilk aşaması henüz tamamlanmamış olsa da
doğalgazın iç tüketimde kullanılmasını ve Ürdün, Filistin ve Mısır gibi
bölgesel ülkelere ihracını içeriyor. Gelişim planının ikinci aşaması ise, bir
yıl içerisinde açıklanacak ve Leviathan’daki enerji şirketlerine göre, en karlı
seçenek buradaki doğalgazı Kıbrıs’ın MEB’inden geçecek bir boru hattı ile
Türkiye’ye ihraç etmek. Bunun maliyeti yaklaşık 2.5 milyar dolar olur. Bu da
diğer seçeneklerden daha ucuz. Çok büyük doğalgaz ihtiyacı olan Türkiye – yılda
50 milyar metre küplük bir ihtiyaçtan bahsediyoruz – bu gazdan kendi iç
kullanımı için gerçekten faydalanabilir. Dediğim gibi bu, Türkiye için iyi bir
fırsat çünkü gelecek 10 yıl için kendi iç piyasasındaki ek gaz ihtiyacını
Leviathan’dan ithal edebilir. Bu da, daha pahalı olan Rus ve İran gazına olan
bağımlılığını azaltır ve gaz tedariğini çeşitlendirir. Ancak bildiğiniz gibi bu
projenin gerçekleşmesi için Kıbrıs sorununun çözülmesi gerekiyor.
Peki Kıbrıs’ta bir çözüm olmayacağını varsayarsak,
Leviathan için ikinci en iyi seçenek nedir?
Ellinas: Eğer boru hattı projesi gerçekleştirilemezse, sanırım Leviathan’ı
çalıştıran enerji şirketleri, yüzer bir sıvılaştırma tesisi yani FLNG
opsiyonunu tercih edecek. Bunun da maliyeti 6 milyar dolar civarında olur.
Maliyetteki farkı görüyorsunuz. Bu nedenle Noble ve partnerleri, İsrail-Türkiye
boru hattı projesine büyük ilgi gösteriyor.
No comments:
Post a Comment