Tuesday 3 June 2014

Yeniden İmar ve İskan Konseyi Başkanı Nicos Mesaritis ile Röportaj (Havadis Gazetesi, 30 Nisan 2014)


Mesaritis: Maraş 2 yılda değişecek

Kıbrıs’ın güneyindeki Yeniden İmar ve İskan Konseyi’nin başkanı mimar Nicos Mesaritis, Maraş ile ilgili son gelişmeleri Havadis gazetesine anlattı.

Maraş konusunda bazı adımların atılması için müzakereler kapsamında bir mutabakata varılmasını beklediğini belirten Mesaritis, her iki taraftan uzmanlarca ve Mağusalıların katılımıyla bir Master Plan hazırlanması gerektiğinin altını çizdi. Mesaritis’e göre, Maraş ile ilgili bir mutabakata varılmasından sonra sadece iki yıl içinde şehir kısmen de olsa yeniden canlanacak.

2004 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile kurulan Konseyin amacının, sadece Maraş ile ilgili değil çözümden sonraki gün için yaşam alanları konusunda bir strateji oluşturmak olduğunu belirten Mesaritis, “Bizler şanslı Kıbrıslılarız çünkü hayalimizde de olsa çözümden sonraki günde yaşıyoruz,” dedi.

Soru: Konseyiniz Maraş ile ilgili ne gibi çalışmalar yapıyor?
Mesaritis: 2006 yılında Maraş ile ilgili bir ‘acil durum planı’ oluşturduk. Bu plan temizlik, malzemelerin getirilmesi, sadece yetkisi olan insanların girebilmesi için resmi kontrol önlemleri gibi unsurları içeriyor ve bölgeye fiziksel olarak güvenli bir şekilde girilebilmesini sağlamayı hedefliyor. Şimdi de Mağusa için bir kentsel tasarım hazırlıyoruz. Şu anda bunun ilk aşamasındayız, yani bilgi toplama aşaması... Şehrin şu anki durumu, sorunları, dinamikleri, nasıl bir ekonomik geleceğinin olabileceği ile ilgili bilgiler. Bu plan çerçevesinde bazı kararların da alınması gerekiyor; yani yetkililerin, bizim sunduğumuz senaryolar temelinde, Mağusa’nın bir bütün olarak karakterine karar vermesi gerekiyor.
Aynı zamanda altını çizmek istiyorum ki, Maraş’ın ve Mağusa’nın insanlarının bu sürece dahil olmaları gerekiyor. İnsanları sürece dahil etmeden bir kentsel tasarım hazırlayıp, sunup uygulayamazsınız.

Soru: Bu kentsel tasarım için Kıbrıslı Türklerle henüz bir işbirliği yapıldı mı?
Mesaritis: Resmi olarak değil, ama uzmanlarımız Kıbrıslı Türk meslektaşlarıyla temas kurarak onların fikirlerini aldılar.

Soru: Hedef bu kentsel tasarımın geliştirilerek bir Master Plan’a dönüştürülmesi mi?
Mesaritis: Evet. Ama Master Plan aşamasına geçebilmek için müzakerelerde Maraş konusunda bir yeşil ışık bekliyoruz. Bu olmadan adım atarak müzakereler için sorun yaratmak istemiyoruz.

Soru: Bugüne kadar Maraş hep kapsamlı çözüm çerçevesinde değerlendirildi. Siz bu konuda yetkililerle sürekli temastasınız. Maraş konusunda kapsamlı bir anlaşmadan önce herhangi bir yeşil ışık yakılması olası mı?
Mesaritis: Öncelikle şunu söylemek istiyorum; siyasetçilerin yaptıkları açıklamalar her zaman yapmak istediklerini yansıtmaz. Bunun altını çiziyorum, çünkü Kıbrıslı Türk lider ‘Maraş masada değil’ dediği için umutsuzluğa kapılmamalıyız. Belki de böyle söylemek zorundadır. Dolayısıyla, olumlu bir netice alınacağına inanmamız ve birbirimize anlayış göstermemiz gerekiyor.
Evet, Maraş, şu anda, iki liderin yaptığı görüşmeler kapsamında gündemde ve Maraş ile ilgili bazı adımların atılmasını olası görüyorum.
Her iki taraf olarak bizler dürüstsek, gerçekten barış için çalışmak niyetindeysek, Maraş’ın bunu göstermek için çok büyük bir fırsat. Maraş aynı zamanda niyetimizin ciddi olduğunu gösterme fırsatını da veriyor. Çünkü eğer Kıbrıs’ta kapsamlı bir çözüme varabilirsek büyük miktarlarda paraya ihtiyacımız olacak ve bu parayı uluslararası kurumlardan almamız gerekecek. Uluslararası kurumlar niyeti ciddi olmayanlara para vermez.
Hatta bir alternatif daha önerebilirim. Bir ilk adım olarak Maraş ve Derinya arasındaki ara bölgeden başlamak çok daha kolay olur. Sonuç olarak kapalı bir şehri açmıyorsunuz. Maraş’ta bazı siyasi kararların verilmesi gerekiyor. Ancak ara bölge BM kontrolünde ve iki tarafın bu konuda bugün mutabakata varması halinde bu bölge yarın açılabilir ve çalışmalar başlayabilir.

Soru: Peki bununla ilgili temaslar veya tartışmalar var mı?
Mesaritis: Henüz yok.

Soru: Amerika’nın Mağusa Master Planı’nı finanse etmeye hazır olduğu doğru mu?
Mesaritis: ABD’nin girişimi ile ilgili fazla bilgim yok. Eğer gerçekten yardımcı olacaklarsa bunu memnuniyetle karşılarım. Ancak ABD’nin parasını kullanacaksak, bu işin nasıl yapılacağına ve kimin yapacağına da ABD karar verecek demektir. Ben bunun Kıbrıslı insanlar tarafından, kendi şehirleri için bir birlikte çalışma fırsatı olarak görülmesini ve sahiplenilmesini istiyorum. İnanıyorum ki Amerikalı yetkililer bunu anlayabilecek duyarlılığa sahiptirler.

Soru: Ama bir yerden para bulunması gerekiyor değil mi?
Mesaritis: Master Plan için gereken miktar çok ciddi bir miktar değil. 300,000 Euro gibi bir miktardan bahsediyoruz. Asıl para, Maraş’ın restorasyonu ve Mağusa’nın birleştirilmesi için gerekecek.

Soru: Maraş’ın restorasyonu ve Mağusa’nın birleştirilmesi için ne kadar para gerekecek?
Mesaritis: Yaklaşık 5 milyar Euro civarında bir para gerekecek.

Soru: Restorasyonun finanse edilmesi ile ilgili herhangi bir temas gerçekleştirildi mi?
Mesaritis: Hayır.

Soru: Eğer yarın iki lider Güven Artırıcı Önlemler çerçevesinde Maraş’ta teknik bazı hazırlık çalışmalarının yapılmasına karar verirlerse, Maraş ne kadar sürede yeniden canlanabilir?
Mesaritis: Master Planın hazırlanması sürecine Mağusalı insanların katılımı şart. Bu bilimsel bir gerekliliktir. İnsanların katılımı olmaksızın, fikirlerini almadan, tartışmadan bir şehir tasarlayamazsınız. Buna katılımcı planlama deniyor ve bunun için bir yıllık bir zamana ihtiyaç var. Altı ay da, binaları fiziksel açıdan incelemek için gerekecektir. Bu bir buçuk yıllık sürecin sonunda, şehri geliştirmek, yeniden yapılandırmak ve geçmişin hasarlarını silmek için beş yıllık bir çalışma yapılması gerekecektir. Ancak bu kısım kısım yapılacaktır. Örneğin, denizin yanındaki binalar ve eski şehirden Derinya’ya giden yol üzerindeki binalar, çalışmaların başlamasından altı ay sonra yeniden işlevsel olabilir. Çünkü bu bahsettiğim bölgede yollar var. Bunları restore etmek kolay olacaktır.

Soru: Peki Maraş’ın ne kadarlık bir kısmının yıkılıp yeniden inşa edilmesi gerekecek?
Mesaritis: Maraş’a girmedim ancak elimizde birçok açıdan çekilmiş fotoğraflar var. Ayrıca dışarıdan baktığınızda, şehrin 100 metreye kadar içini görebiliyorsunuz. Sadece görünüşlerine bakarak söyleyebilirim ki, binaların hepsinin durumu farklı. Bazılarının yıkılması gerekecek. Bazılarının ciddi bakım-onarım çalışmasına ihtiyacı var. Diğerleri ise, sadece temizlenerek ve ufak-tefek rötuşlarla işlevsel hale gelebilecek.

Soru: Peki ya elektrik, su ve kanalizasyon altyapıları?
Mesaritis: Bunların hepsinin sıfırdan inşa edilmesi lazım.

Soru: Son olarak söylemek istediğiniz birşey var mı?
Mesaritis: Size her iki toplum açısından da geçerli olan bir şey söylemek istiyorum. Anlaşma bir taviz değildir. Bizler hayatımızda, düşüncelerimizde, yöntemlerimizde değişiklikler olmasını kabul etmekte zorlanıyoruz. Belli bir yönetim şekline alıştık ve iki-toplumlu bir yönetimin nasıl olabileceğini anlayamıyoruz. Ancak insanların geleceklerini elde etmek için bazı değişiklikleri kabul etmeleri çok asil bir davranış...
Çözümün neden tüm insanların çıkarına olduğunu size söyleyeyim. Kıbrıs’taki durum dış nedenlerle veya içeride yapılan hatalardan dolayı kolayca patlayabilir. Bunun bedelini ise her zamanki gibi sade insanlar öder. Dolayısıyla, biz sade insanlar, milliyetçi düşünce tarzlarından arınmak zorundayız. Türk veya Yunan olduğumuz için değil özel Türkler ve Yunanlılar olduğumuz, Kıbrıslı olduğumuz için gurur duymalıyız... Hem Kıbrıslı Türkler hem de Kıbrıslı Rumlar çok acı çekti. Kendi hayatımıza saygı göstermedik, bari çocuklarımızın hayatına saygı gösterelim.




No comments:

Post a Comment