Mesaritis: Maraş 2 yılda değişecek
Kıbrıs’ın
güneyindeki Yeniden İmar ve İskan Konseyi’nin başkanı mimar Nicos Mesaritis, Maraş
ile ilgili son gelişmeleri Havadis gazetesine anlattı.
Maraş konusunda
bazı adımların atılması için müzakereler kapsamında bir mutabakata varılmasını beklediğini
belirten Mesaritis, her iki taraftan uzmanlarca ve Mağusalıların katılımıyla
bir Master Plan hazırlanması gerektiğinin altını çizdi. Mesaritis’e göre, Maraş
ile ilgili bir mutabakata varılmasından sonra sadece iki yıl içinde şehir
kısmen de olsa yeniden canlanacak.
2004 yılında Bakanlar
Kurulu kararı ile kurulan Konseyin amacının, sadece Maraş ile ilgili değil çözümden
sonraki gün için yaşam alanları konusunda bir strateji oluşturmak olduğunu
belirten Mesaritis, “Bizler şanslı Kıbrıslılarız çünkü hayalimizde de olsa çözümden
sonraki günde yaşıyoruz,” dedi.
Soru: Konseyiniz Maraş ile
ilgili ne gibi çalışmalar yapıyor?
Mesaritis: 2006 yılında Maraş ile ilgili bir ‘acil
durum planı’ oluşturduk. Bu plan temizlik, malzemelerin getirilmesi, sadece yetkisi
olan insanların girebilmesi için resmi kontrol önlemleri gibi unsurları
içeriyor ve bölgeye fiziksel olarak güvenli bir şekilde girilebilmesini
sağlamayı hedefliyor. Şimdi de Mağusa için bir kentsel tasarım hazırlıyoruz. Şu
anda bunun ilk aşamasındayız, yani bilgi toplama aşaması... Şehrin şu anki
durumu, sorunları, dinamikleri, nasıl bir ekonomik geleceğinin olabileceği ile
ilgili bilgiler. Bu plan çerçevesinde bazı kararların da alınması gerekiyor;
yani yetkililerin, bizim sunduğumuz senaryolar temelinde, Mağusa’nın bir bütün
olarak karakterine karar vermesi gerekiyor.
Aynı zamanda altını
çizmek istiyorum ki, Maraş’ın ve Mağusa’nın insanlarının bu sürece dahil
olmaları gerekiyor. İnsanları sürece dahil etmeden bir kentsel tasarım
hazırlayıp, sunup uygulayamazsınız.
Soru: Bu kentsel tasarım
için Kıbrıslı Türklerle henüz bir işbirliği yapıldı mı?
Mesaritis: Resmi olarak değil, ama uzmanlarımız
Kıbrıslı Türk meslektaşlarıyla temas kurarak onların fikirlerini aldılar.
Soru: Hedef bu kentsel
tasarımın geliştirilerek bir Master Plan’a dönüştürülmesi mi?
Mesaritis: Evet. Ama Master Plan aşamasına geçebilmek için
müzakerelerde Maraş konusunda bir yeşil ışık bekliyoruz. Bu olmadan adım atarak
müzakereler için sorun yaratmak istemiyoruz.
Soru: Bugüne kadar Maraş hep
kapsamlı çözüm çerçevesinde değerlendirildi. Siz bu konuda yetkililerle sürekli
temastasınız. Maraş konusunda kapsamlı bir anlaşmadan önce herhangi bir yeşil
ışık yakılması olası mı?
Mesaritis: Öncelikle şunu söylemek istiyorum;
siyasetçilerin yaptıkları açıklamalar her zaman yapmak istediklerini yansıtmaz.
Bunun altını çiziyorum, çünkü Kıbrıslı Türk lider ‘Maraş masada değil’ dediği
için umutsuzluğa kapılmamalıyız. Belki de böyle söylemek zorundadır.
Dolayısıyla, olumlu bir netice alınacağına inanmamız ve birbirimize anlayış
göstermemiz gerekiyor.
Evet, Maraş, şu
anda, iki liderin yaptığı görüşmeler kapsamında gündemde ve Maraş ile ilgili
bazı adımların atılmasını olası görüyorum.
Her iki taraf
olarak bizler dürüstsek, gerçekten barış için çalışmak niyetindeysek, Maraş’ın
bunu göstermek için çok büyük bir fırsat. Maraş aynı zamanda niyetimizin ciddi
olduğunu gösterme fırsatını da veriyor. Çünkü eğer Kıbrıs’ta kapsamlı bir
çözüme varabilirsek büyük miktarlarda paraya ihtiyacımız olacak ve bu parayı
uluslararası kurumlardan almamız gerekecek. Uluslararası kurumlar niyeti ciddi
olmayanlara para vermez.
Hatta bir
alternatif daha önerebilirim. Bir ilk adım olarak Maraş ve Derinya arasındaki
ara bölgeden başlamak çok daha kolay olur. Sonuç olarak kapalı bir şehri
açmıyorsunuz. Maraş’ta bazı siyasi kararların verilmesi gerekiyor. Ancak ara
bölge BM kontrolünde ve iki tarafın bu konuda bugün mutabakata varması halinde
bu bölge yarın açılabilir ve çalışmalar başlayabilir.
Soru: Peki bununla ilgili
temaslar veya tartışmalar var mı?
Mesaritis: Henüz yok.
Soru: Amerika’nın Mağusa Master
Planı’nı finanse etmeye hazır olduğu doğru mu?
Mesaritis: ABD’nin girişimi ile ilgili fazla bilgim
yok. Eğer gerçekten yardımcı olacaklarsa bunu memnuniyetle karşılarım. Ancak ABD’nin
parasını kullanacaksak, bu işin nasıl yapılacağına ve kimin yapacağına da ABD
karar verecek demektir. Ben bunun Kıbrıslı insanlar tarafından, kendi şehirleri
için bir birlikte çalışma fırsatı olarak görülmesini ve sahiplenilmesini
istiyorum. İnanıyorum ki Amerikalı yetkililer bunu anlayabilecek duyarlılığa
sahiptirler.
Soru: Ama bir yerden para
bulunması gerekiyor değil mi?
Mesaritis: Master Plan için gereken miktar çok ciddi
bir miktar değil. 300,000 Euro gibi bir miktardan bahsediyoruz. Asıl para, Maraş’ın
restorasyonu ve Mağusa’nın birleştirilmesi için gerekecek.
Soru: Maraş’ın restorasyonu
ve Mağusa’nın birleştirilmesi için ne kadar para gerekecek?
Mesaritis: Yaklaşık 5 milyar Euro civarında bir para
gerekecek.
Soru: Restorasyonun finanse
edilmesi ile ilgili herhangi bir temas gerçekleştirildi mi?
Mesaritis: Hayır.
Soru: Eğer yarın iki lider Güven Artırıcı Önlemler
çerçevesinde Maraş’ta teknik bazı hazırlık çalışmalarının yapılmasına karar
verirlerse, Maraş ne kadar sürede yeniden canlanabilir?
Mesaritis: Master Planın hazırlanması sürecine Mağusalı insanların
katılımı şart. Bu bilimsel bir gerekliliktir. İnsanların katılımı olmaksızın,
fikirlerini almadan, tartışmadan bir şehir tasarlayamazsınız. Buna katılımcı
planlama deniyor ve bunun için bir yıllık bir zamana ihtiyaç var. Altı ay da,
binaları fiziksel açıdan incelemek için gerekecektir. Bu bir buçuk yıllık
sürecin sonunda, şehri geliştirmek, yeniden yapılandırmak ve geçmişin
hasarlarını silmek için beş yıllık bir çalışma yapılması gerekecektir. Ancak bu
kısım kısım yapılacaktır. Örneğin, denizin yanındaki binalar ve eski şehirden
Derinya’ya giden yol üzerindeki binalar, çalışmaların başlamasından altı ay
sonra yeniden işlevsel olabilir. Çünkü bu bahsettiğim bölgede yollar var.
Bunları restore etmek kolay olacaktır.
Soru: Peki Maraş’ın ne kadarlık bir kısmının
yıkılıp yeniden inşa edilmesi gerekecek?
Mesaritis: Maraş’a girmedim ancak elimizde birçok açıdan
çekilmiş fotoğraflar var. Ayrıca dışarıdan baktığınızda, şehrin 100 metreye
kadar içini görebiliyorsunuz. Sadece görünüşlerine bakarak söyleyebilirim ki,
binaların hepsinin durumu farklı. Bazılarının yıkılması gerekecek. Bazılarının
ciddi bakım-onarım çalışmasına ihtiyacı var. Diğerleri ise, sadece temizlenerek
ve ufak-tefek rötuşlarla işlevsel hale gelebilecek.
Soru: Peki ya elektrik, su ve kanalizasyon
altyapıları?
Mesaritis: Bunların hepsinin sıfırdan inşa edilmesi lazım.
Soru: Son olarak söylemek istediğiniz birşey var
mı?
Mesaritis: Size her iki toplum açısından da geçerli olan bir şey
söylemek istiyorum. Anlaşma bir taviz değildir. Bizler hayatımızda,
düşüncelerimizde, yöntemlerimizde değişiklikler olmasını kabul etmekte zorlanıyoruz.
Belli bir yönetim şekline alıştık ve iki-toplumlu bir yönetimin nasıl
olabileceğini anlayamıyoruz. Ancak insanların geleceklerini elde etmek için
bazı değişiklikleri kabul etmeleri çok asil bir davranış...
Çözümün neden tüm
insanların çıkarına olduğunu size söyleyeyim. Kıbrıs’taki durum dış nedenlerle
veya içeride yapılan hatalardan dolayı kolayca patlayabilir. Bunun bedelini ise
her zamanki gibi sade insanlar öder. Dolayısıyla, biz sade insanlar, milliyetçi
düşünce tarzlarından arınmak zorundayız. Türk veya Yunan olduğumuz için değil özel
Türkler ve Yunanlılar olduğumuz, Kıbrıslı olduğumuz için gurur duymalıyız... Hem
Kıbrıslı Türkler hem de Kıbrıslı Rumlar çok acı çekti. Kendi hayatımıza saygı
göstermedik, bari çocuklarımızın hayatına saygı gösterelim.
No comments:
Post a Comment