Gazetecilerin tarafsız olması gerektiği savunulur.
Ben ise, Kıbrıslı bir gazeteci olarak, taraf olmaktan, ve tarafımı açıkça ortaya koymaktan hiç bir zaman geri durmadım.
Çünkü çocuklarım beni, sessiz duranların yanında değil, barış için mücadele edenlerin yanında hatırlamalı.
Çünkü bölünmüşlüğe mahkum edildiğimiz,
korku ve nefretle yoğrulduğumuz,
milliyetçilikle beslendiğimiz,
etnik kimliklerimize sıkıştırıldığımız;
yarım bir adanın bütün bir adadan daha büyük olduğuna inandırıldığımız bu ülkede,
tarafsız olmak, statükodan yana taraf olmaktır.
Bugüne kadar hep Kıbrıs’ta barış ve birleşme için mücadele vermiş biri olarak, Avrupa Parlamentosu seçimlerinde Niyazi Kızılyürek’i destekliyorum.
Kıbrıslı Türk olduğu için değil;
temsil ettiği değerler,
verdiği mücadele,
ve ortaya koyduğu vizyona inandığım için Niyazi Kızılyürek’i destekliyorum.
Niyazi Kızılyürek’e verilen her oyun,
düşmanlığa karşı barışa,
bölünmeye karşı federasyona,
geçmişe karşı geleceğe, ayrılığa karşı birleşmeye verilecek bir oy olduğuna inandığım için Niyazi Kızılyürek’i destekliyorum.
Niyazi Kızılyürek’e verilecek her oyun,
tüm etnik kimlikleri, tüm dinleri, tüm dilleri ile, bir Kıbrıs’a,
bütün Kıbrıs’a,
tam Kıbrıs’a verilecek bir oy olduğuna inandığım için Niyazi Kızılyürek’i destekliyorum.
Bizlere,
Kıbrıslı Türklerle Rumların birarada yaşayamayacağı,
ortak bir kavga veremeyeceği,
ortak bir gelecek tahayyül edemeyeceği öğretildi.
Geçmişimizin bölünmüş,
geleceğimizin ayrı olduğuna inandırıldık.
Birarada değil, birbirimize karşı mücadele etmeye zorlandık.
Tersini söyleyenler ve yapmaya çalışanlar sindirildi, bastırıldı, yalanlandı.
Niyazi Kızılyürek ise, bugüne kadar inanmamızı istedikleri her şeyin büyük bir yalan olduğunu ortaya koydu.
Kıbrıs’ın acılarla dolu tarihinde ilk kez, farklı siyasi görüşlerden Kıbrıslı Türklerin ve Kıbrıslı Rumların, birleşik Kıbrıs için ortak siyaset üretebileceğini, etnik kimlikten bağımsız olarak, aynı adaya destek verebileceğini gösterdi.
Bu hayaletler ve önyargılarla dolu adada,
Niyazi Kızılyürek bize birlikte var olabileceğimizi, aynı rüyayı görebileceğimizi, aynı mücadeleyi verebileceğimizi gösterdi.
Köklerimizden koparılıp dört bir yanına savrulduğumuz bu adada,
mücadelenin Kıbrıslı Türklerle Kıbrıslı Rumlar arasında değil,
bu adayı bölünmüş tutmak isteyenlerle,
vatanı, Kıbrıs’ın bütünü olanlar arasında olduğunu gösterdi.
Niyazi Kızılyürek, Kıbrıs’ın BİR olabileceğini gösterdi.
Niyazi Kızılyürek Kıbrıslıların BİR olabileceğini gösterdi...
Ve en önemlisi ne biliyor musunuz?
Niyazi Kızılyürek bu seçimi kaybetse de zaten kazandı.
Çünkü bize, birlikte kazanabilme kapasitemizi gösterdi.
No comments:
Post a Comment