DÖRT ÖZGÜRLÜK YOKSA TARİH YOK: Kıbrıs Konferansı’nda bir sonraki siyasi
toplantının tarihi, iki liderin, Türk vatandaşlarına AB vatandaşları ile eşit
muamele yapılması konusunda uzlaşmasına bağlı.
GARANTİLERDE ESNEME SİNYALİ: Türkiye’nin, AB’nin dört özgürlüklerinin
Türk vatandaşları için de geçerli olmasının ve Kıbrıslı Türklerin siyasi
eşitliğinin sağlanması durumunda garantiler konusunda daha esnek
davranabileceği sinyalini verdiği anlaşılıyor.
SINIRSIZ ÖZGÜRLÜK OLMAZ: Siyasi gözlemcilere göre, dört özgürlüklerin Türk
vatandaşlarına sınırsız uygulanması talebi gerçekçi değil. Ancak özgürlüklerin
belli parametreleri geçerli kılınarak Türkiye’nin Gümrük Birliği ve Ankara
Anlaşması’ndan doğan hak ve ayrıcalıkları geliştirilebilir. Sınırsız uygulama
talebi sürecinin çökmesine neden olabilir.
Kıbrıs
Konferansı’nın siyasi düzeyde tekrar ne zaman toplanacağı, Türk vatandaşlarına çözüm
dumurunda ne ölçüde AB vatandaşları ile eşit muamele yapılabileceği üzerinde iki
liderin uzlaşmasına bağlı.
Müzakerelere
yakın bir kaynaktan alınan bilgiye göre, bir sonraki siyasi toplantının tarihi,
ancak bu konu bir açıklığa kavuştuktan sonra belli olacak. “Top yine Kıbrıslıların
kalesinde” diye konuşan kaynak, Türkiye’nin yeni bir beşli toplantı öncesinde
Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliklerinde, ve özellikle eşit temsiliyette de
ilerleme görmek istediğini belirtti.
AB’nin dört
özgürlüklerinin Türk vatandaşları için de geçerli olmasının ve Kıbrıslı
Türklerin kurumlardaki eşit temsiliyetinin kabul edilmesi durumunda, Türkiye’nin
güvenlik ve garantiler konusunda daha esnek davranabileceği sinyalini verdiği
anlaşılıyor.
Türk ve Yunan vatandaşlarına eşit muameleyi
amaçlıyor
Türkiye’nin dört
özgürlükler talebi, federal Kıbrıs’ta Türk ve Yunan vatandaşlarına eşit
muameleyi amaçlıyor, ve ilk olarak 1960 Kıbrıs Anayasası’nda yer alan Türkiye-Yunanistan
arasındaki ‘güçler dengesi’ ilkesine dayanıyor.
Annan Planı da,
AB üyesi Yunanistan ve AB üyesi olmayan Türkiye arasında mümkün olan en büyük
dengeyi korumak için belli bazı hükümler içeriyordu. Çözüm durumunda Türk ve
Yunan vatandaşlarına eşit muamele, önceki liderler Mehmet Ali Talat ve Dimitris
Hristofyas tarafından, adanın demografik yapısının bozulmaması kaydıyla
üzerinde mutabakata varılmış bir ilke idi.
Kıbrıslı Türk lider
Mustafa Akıncı ve Kıbrıslı Rum lider Nicos Anastasiadis, görüşme sürecinin
başında bu anlaşmayı teyit etmişlerdi. Ancak taraflar, şu anda bu ilkenin pratikte
nasıl uygulanacağı konusunu müzakere etmekte zorluk yaşıyor, çünkü Ankara’nın
‘Yunanistan ile eşit muamele’ talebi, AB’nin dört özgürlüklerinin sınırsız bir
şekilde Türk vatandaşları için geçerli olması anlamına gelebiliyor.
Malların, kişilerin, hizmetlerin ve sermayenin
serbest dolaşımı
AB’nin dört
özgürlükleri, malların, kişilerin, hizmetlerin ve sermayenin serbest dolaşımını
kapsıyor.
Müzakerelere
yakın kaynağın verdiği bilgiye göre, bu konunun müzakeresinde Avrupa
Komisyonu’nun iki lidere yardımcı olması kritik önem taşıyor.
Siyasi
gözlemcilere göre, dört özgürlüklerin Türk vatandaşlarına sınırsız bir şekilde uygulanması
talebi gerçekçi değil, ancak özgürlüklerin belli parametreleri uygulanarak, Türkiye’nin
Gümrük Birliği ve Ankara Anlaşması’ndan doğan hak ve ayrıcalıkları geliştirilebilir.
Ancak, yine gözlemcilere göre, Türkiye’nin dört özgürlüklerin sınırsız
uygulanmasını talep etmesi sürecinin çökmesine neden olabilir.
12 Ocak’ta
Cenevre’de başlayan Kıbrıs Konferansı, geçtiğimiz hafta Mont Pelerin’de teknik
düzeyde güvenlik ve garantilerin ele alınması ile devam etmişti.
No comments:
Post a Comment