Tuesday 15 September 2015

Rusya'nın Lefkoşa Büyükelçisi Osadchy: Federal Kıbrıs'ta NATO garantörlüğünü kabul etmeyiz (15 Eylül 2015)

Esra AYGIN


Rusya’nın Kıbrıs’ta yürütülmekte olan müzakerelerle ilgili  düşüncesi nedir? İki lider arasında olduğu söylenen “kimya” ve çözüm kararlılığına siz şahit oldunuz mu?

Osadchy: Ülkemiz Rusya Federasyonu, iki toplum arasındaki görüşmelerin yeniden başlamasını memnuniyetle karşılamıştır. Her iki toplumun liderleri ile sürekli temas halindeyiz. Temmuz başında Sayın Mustafa Akıncı ve Kıbrıs Türk müzakere heyetinin başındaki kişi olan Özdil Nami ile görüştüm. Umuyoruz ki, adadaki iki toplum, liderleri Nikos Anastasiadis ve Mustafa Akıncı önderliğinde yaşayabilir bir anlaşmaya ulaşmak için ellerinden gelen her şeyi yaparlar. Görebildiğim kadarıyla müzakere masasında önemli ilerlemeler var. Her iki lider de mümkün olan en kısa zamanda kapsamlı bir çözüme varmak için irade gösteriyor. İki lider arasında kişisel düzeyde çok olumlu bir hava oluşmuş durumda; ki bu, sizin de doğru şekilde belirttiğiniz gibi, sıklıkla "kimya” olarak adlandırılıyor. Şahit olduğumuz bu olumlu ilişki veya kimya, sürece çok büyük ölçüde katkı sağlıyor. Ancak tabii ki, daha fazla ilerleme sağlayabilmek için her iki tarafın da bazı tavizler vererek belli uzlaşmalara varmak zorunda olduğu açıktır.

Spesifik olarak hangi konulardan bahsediyorsunuz ve bu sürecin gerçekten geçmiş süreçlerden daha umut verici olduğuna inanıyor musunuz?
Osadchy: Müzakere süreci ile ilgili, başta BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’den olmak üzere, çok iyimser öngörüler alıyoruz. Ancak, tarafların, mülkiyet ve toprak düzenlemeleri gibi önemli konulardaki pozisyonlarını uyumlaştırabilmeleri için daha fazla çalışmaları gerekiyor. ‘Garantiler’ konusu ve ‘Yönetim ve Güç Paylaşımı’nın bazı yönleri henüz ele alınmış değil. Özellikle de dönüşümlü başkanlık konusu hala açık – bu konuda bir anlaşma yok. Kıbrıs’ın, dış güçlerin vesayeti altında olmayan çağdaş, bağımsız bir devlet olmasına imkan verecek çözümü Kıbrıslıların kendilerinin bulmaları çok önemli.

Bir süre önce yaptığınız bir açıklamada, federal Kıbrıs’ta herhangi bir garanti sisteminin olmaması gerektiğini söylemiştiniz. Bu, herhangi bir garanti sistemine sahip olması durumunda Rusya’nın, BM Güvenlik Konseyi’nde Kıbrıs’ta federal çözümü desteklemeyeceği anlamına mı geliyor?
Osadchy: Hayır, kesinlikle bu anlama gelmiyor. Rusya, her iki toplum tarafından ayrı ayrı referandumlarda onay alan herhangi bir çözümü kabul edecek ve destekleyecek. Garantiler sisteminin devam mı edeceği yoksa sona mı ereceği sorusu Kıbrıs sorununun dış boyutudur ve dolayısıyla, bu konuya doğrudan müdahil ülkelerin katılımı ile çözülecektir. Her halükarda, Kıbrıs’taki toplumlar tarafından varılmış herhangi bir nihai anlaşmaya saygı gösterilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Peki, örneğin NATO’nun garantörlüğünü kabul eder misiniz? Osadchy: Osadchy: Rusya’ya karşı olan saldırgan ve düşmanca tutumundan dolayı NATO’nun garantörlüğünü kabul etmemiz mümkün değil.

Dışişleri Bakanı Emine Çolak bir süre önce Rusya’ya Kıbrıs’taki barış sürecinde daha aktif bir rol oynama çağrısında bulunmuştu. Sizce bu süreçte ülkenizin rolü nedir?
Osadchy: Rusya’nın Kıbrıs’ta çözüm ile ilgili istikrarlı bir tutumu vardır. BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyelerinden biri olarak, iki toplumun Kıbrıs sorununu  BM Güvenlik Konseyi kararları ve 1977-1979 Doruk Anlaşmaları temelinde, adil ve kalıcı bir şekilde çözebilmesi için olumlu ve müsait dış koşullar yaratmayı ana görevlerimizden biri olarak görüyoruz. Bu konuda, BM Güvenlik Konseyi’ndeki diğer daimi üyeler başta olmak üzere, tüm partnerlerimizle yakın bir işbirliği yapabilmeyi umuyoruz.
Rolümüz, tarafların, ortak geleceklerine yönelik kabul edilebilir bir çözüm bulmalarına yardımcı olmak. Sürece müdahale edilmemesini ve çözümün ilgili BM kararları ile uyumlu olmasını sağlamaya çalışıyoruz. Müzakerelerdeki her iki topluma eşit mesafede duruyoruz. Tüm diğer taraflara da, toplumlardan birine veya diğerine, herhangi bir koşul empoze etmemeleri çağrısında bulunuyoruz.

Çözümün Kıbrıslılar tarafından bulunması gerektiği ve hiçbir dış etkenin sürece karışmaması konusunda çok hassassınız. Şu anki müzakere sürecinin gerçek anlamda “Kıbrıslı” bir süreç olduğunu düşünüyor musunuz?
Osadchy: Şimdilik bundan şüphe duymamız için hiçbir neden yok. Mayıs ayında yeniden başlamış olan müzakere süreci, hem güneydeki hem de kuzeydeki çoğu Kıbrıslı tarafından destekleniyor. Her halükarda, tarafların, müzakereler sonucunda varacağı anlaşma, Kıbrıslılar – Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler - tarafından değerlendirilecek.

No comments:

Post a Comment