Esra Aygın
Kıbrıs’ı federal
bir çatı altında birleştirmek amacıyla Kıbrıslı Türk lider Mustafa Akıncı ve
Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastasiadis tarafından yürütülen müzakereler tıkanmış
gibi görünüyor. Liderler açıkta kalan konularda uzlaşma sağlamakta zorluk
yaşarken, garantör güçler Türkiye ve Yunanistan yeni bir gerginlik sürecine
giriyor.
Akıncı ve
Anastasiadis, geçtiğimiz 20 ay süresince yönetim ve güç paylaşımı, mülkiyet, ve
toprak başlıklarında önemli ilerlemeler kaydederken, ekonomi ve AB başlıklarını
neredeyse kapattılar. Taraflar, 12 Ocak’ta en çetrefilli başlık olan güvenlik
ve garantiler başlığı için Cenevre’de garantör devletler Türkiye Yunanistan ve
Birleşik Krallık dışişleri bakanları ile bir araya geldiler. Ancak neredeyse hiç
bir ön çalışma yapılmadan gidilen Cenevre’deki toplantıdan güvenlik ve
garantiler konusunda bir uzlaşı çıkmadı. Kaynaklar, sonraki hafta Mont
Pelerin’de bir araya gelerek teknik bir çalışma yapan uzman grubun toplantısının
ise, her ne kadar yapıcı biri ortamda geçmiş olsa da, somut bir sonuç
üretmekten uzak olduğunu belirtiyorlar.
Geçtiğimiz Eylül
ayından beridir müzakerelere harcanan zaman ile varılan uzlaşılar arasında çok
büyük bir orantısızlık var. Zaman gerektiren, detaylı, ama nispeten kolay konuları
geride bırakan liderlerin önünde artık, siyasi eşitliğin belli unsurları ve
kimin malına dönme hakkına sahip olacağı gibi, siyasi irade gerektiren en
hassas konular kaldı. Ve her iki lider de, güvenlik ve garantiler başlığında ne
olacağını bilmeden bu konularda bir uzlaşmaya varmakta zorlanıyor.
Doğal takvimlerin
ve zaman geçtikçe sürecin tehlikeye girdiğinin farkında olan Akıncı ve
Anastasiadis, Çarşamba günü gerçekleştirdikleri görüşmede bu ay boyunca haftada
bir buluşmaya karar verdiler. Ancak açıkta kalan konuları nasıl ele alacakları
ile ilgili henüz net bir yöntemleri yok. Liderler ayrıca BM Genel Sekreteri’nin
Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’den, garantörlerle istişare ederek Mart
ayı başında ikinci bir uluslararası toplantıya hazırlık yapmasını istediler.
Müzakerelere
yakın diplomatik bir kaynak, liderlerin Çarşamba günkü toplantıda aldığı
kararları “zaman kazanmaya” yönelik bir adım olarak değerlendirdi. Kaynak, “Liderler
nasıl ilerleyeceklerine karar vermeye çalışırken süreci canlı tutmaya ve zaman
kazanmaya çalışıyorlar. Bu kez garantörlerle olan toplantıya mümkün olan azami
yakınlaşmalar ile gitmeleri gerekiyor” dedi.
Dün ve bugün
Atina’da temaslarda bulunan Eide, önümüzdeki günlerde Ankara’ya gidecek ve
yoğun bir mekik diplomasisi ile güvenlik ve garantilerde bir uzlaşı yakalamaya
çalışacak.
Ancak, siyasi
gözlemcilere göre, 15 Temmuz darbe girişimine katılmakla suçlanan sekiz Türk
askerinin iadesi ve Kardak adası çevresinde yaşanan karşılıklı provokasyonlarla
ilişkileri iyice gerilen Ankara ve Atina’nın bu dönemde Kıbrıs’ta güvenlik
üzerine yapıcı bir diyaloğa girme olasılığı çok düşük.
Eşit katılım, güvenliğin iç boyutları ve Türkiye
ile Yunanistan’a eşit muamelede sonuç üretilmeli
Müzakerelere
yakın diplomatik bir kaynağa göre, garantörlerle yapılacak ikinci bir
toplantının başarı şansını artırmak için tarafların özellikle Kıbrıslı
Türklerin eşit katılımı; anayasal güvenceler, polis ve yargı, ve anlaşmanın uygulanmasını
izleme mekanizması gibi güvenliğin iç boyutlarına ilişkin konular; ve federal
Kıbrıs’ta Türk ve Yunan vatandaşlarına eşit muamele konusunda yakınlaşma
sağlaması gerekiyor.
Türkiye bir süre
önce, AB’nin dört özgürlüğü olan malların, kişilerin, hizmetlerin ve sermayenin
serbest dolaşımının federal Kıbrıs’ta Türk vatandaşları için de geçerli olması
durumunda, güvenlik ve garantiler konusunda daha esnek davranabileceği
sinyalini vermişti. Avrupa Komisyonu şu anda Türkiye'nin dört özgürlükler talebinin
nasıl bir çerçevede ele alınabileceği konusunda yoğun bir çalışma yapıyor.
AB kaynaklarına
göre dört özgürlüklerin Türk vatandaşlarına sınırsız bir şekilde uygulanması
talebi gerçekçi değil, ancak özgürlüklerin belli parametreleri uygulanarak,
Türkiye’nin Gümrük Birliği ve Ankara Anlaşması’ndan doğan hak ve ayrıcalıkları
geliştirilebilir.
Zaman kısıtlı
Siyasi
gözlemciler, önümüzdeki birkaç ay içerisinde bir anlaşmaya varma olasılığının
önemli derecede azaldığında hemfikir. Güney’de Şubat 2018’de gerçekleştirilecek
olan cumhurbaşkanlığı seçimleri için kampanya döneminin başlamasına birkaç ay
var. Akıncı ve Anastasiadis’in bu birkaç ay içerisinde müzakerelerdeki engelleri
aşarak yakınlaşmalar sağlaması, garantörlerin ise güvenlik ve garantiler başlığında
bir uzlaşma yakalaması gerekiyor. Ancak gelinen aşamada ne Türkiye ne de
Yunanistan’ın Kıbrıs konusunda acelesi olmadığına dikkat çeken gözlemciler, muhtemelen
iki ülkenin çabasının çözüme değil, sürecin çökmesinden sorumlu olmamaya odaklanacağını
tahmin ediyor.
Bu nedenle, iki
liderin bu bir ay içerisinde inisiyatif alıp ilk beş başlığı güvenlik ve
garantilerden bağımsız olarak kapatmaları, hatta güvenlik başlığının iç
boyutlarında belli bir uzlaşmaya varmaları gerekiyor. Böylece kendi
sorumluluklarını yerine getirmiş ve yapabileceklerinin azamisini yapmış
Kıbrıslı liderler olarak çözüm adına garantörler üzerinde etkili bir baskı
yaratabilirler.
Aksi halde, seçimler
bitene ve taraflar yeniden masaya dönene kadar birçok iç ve dış gelişmenin
Kıbrıs’ı tehlikeli sulara itmiş olması ve federal çözümü imkansız hale
getirmesi çok muhtemel.
No comments:
Post a Comment