Tuesday 3 June 2014

Yorum - Enerjide tarihi işbirliği fırsatı kaçırılıyor mu? (Havadis Gazetesi, 7 Mayıs 2014)


Enerjide tarihi işbirliği fırsatı kaçırılıyor mu?

Esra Aygın

Doğu Akdeniz doğalgazının, inşa edilecek bir boru hattı vasıtası ile İsrail’den Kıbrıs’a, Kıbrıs’tan Türkiye’ye, ve Türkiye’den de Avrupa’ya aktarılması ihtimali, hem bölgede yaratacağı işbirliği ve istikrar, hem de tüm taraflara sağlayacağı ekonomik getiriler açısından tarihi bir fırsat olarak gündeme gelmişti. Ancak bu senaryonun gerçekleşmesi için Kıbrıs’taki görüşmelerde bir ivmenin yakalanması ve Kıbrıs’ın, İsrail gazını Türkiye’ye taşıyacak boru hattının kendi kıta sahanlığından geçmesine rıza göstermesini sağlayacak işbirliği ortamının ortaya çıkması gerekiyordu. Böylece İsrail, gazının bir bölümü bu boru hattı üzerinden Türkiye ve Avrupa’ya ihraç ederken, bir bölümünü de, bu satıştan elde edilen ilk gelirlerle Kıbrıs’ın Vassilikos bölgesinde inşa edilecek LNG terminaline yönlendirecekti. Zira şu ana kadar Kıbrıs’ta ortaya çıkarılmış olan doğalgaz rezervi adada bir LNG tesisi inşasını mantıklı kılacak miktarda değil ve Kıbrıs’ın LNG tesisi hayallerini gerçekleştirmesi için İsrail gazına ihtiyacı var.

Birkaç ay önce Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı Avrupa ve Avrasya İşlerinden sorumlu eski Müsteşar Yardımcısı Matthew J. Bryza ile yaptığım röportajda da İsrail-Kıbrıs-Türkiye ekseninde kurulması planlanan bu stratejik işbirliğini ele almıştık. Bu röportajda, yakın geçmişe kadar ABD’nin enerji politikalarının koordinatörlüğünü de üstlenen ve şu anda TURCAS Petrol yönetim kurulu üyesi olan eski ABDli diplomat Bryza, Doğu Akdeniz doğalgazının Avrupa’ya ihraç edilebilmesi için en ucuz ve en etkili yolun, İsrail ve Kıbrıs’tan Türkiye’ye gidecek bir boru hattı olduğunu vurgulamış, fakat aynı zamanda çok önemli bir uyarıda bulunmuştu: “İsrail, doğalgazını ihraç etmek için sonsuza kadar Kıbrıs’ı beklemez.”

Kıbrıs müzakerelerinde ilerleme sağlanamaması halinde bu projenin hayata geçemeyeceği bir gerçek. Bryza, bu durumda, İsrail’in muhtemelen doğalgazının bir kısmını Filistin topraklarına ve Ürdün’e ihraç edeceği, ve geriye kalan gazı ihraç edebilmek için de yüzen bir doğalgaz sıvılaştırma (LNG) tesisi de dahil başka LNG alternatifleri arayışına gireceği öngörüsünde bulunmuştu.

Bugün yaşamakta olduğumuz gelişmeler Bryza’nın tahminlerinde haklı olduğunu gösteriyor. Kıbrıs müzakerelerinde şu ana kadar elle tutulur hiçbir ilerleme olmaması, İsrail gazının Kıbrıs ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınması ihtimalini giderek daha da azaltıyor. Son on yılda ortaya çıkarılmış olan en büyük açık deniz doğalgaz rezervine sahip olan ve bir an önce doğalgaz ihracatına başlamak isteyen İsrail ise, Bryza’nın dediği gibi, beklemek niyetinde değil. İsrail ilk adım olarak Ürdün ve Filistin Otoritesi ile toplam 1.7 milyar dolarlık doğalgaz ihraç anlaşması imzaladı bile.

Diğer taraftan, İsrail’in Leviathan havzasında doğalgaz çalışmalarını yürüten Noble, Delek ve Avner, Kıbrıs’a doğalgaz ihraç etmek amacıyla, Kıbrıs Cumhuriyeti Devlet Doğalgaz Şirketi DEFA tarafından kısa süre önce açılan ihaleye teklif verdi. Teklif, İsrail’den Kıbrıs’a uzanacak bir boru hattı üzerinden, Kıbrıs’a, elektrik üretimi için 10 yıl boyunca yılda 0.7-0.95 milyar metreküplük doğalgaz satışını içeriyor. Kıbrıs Cumhuriyeti ihale ile ilgili kararını 21 Ağustos’a kadar verecek. Analistler, sözkonusu projenin ihaleyi kazanma şansının çok yüksek olduğunu, çünkü sadece bu projede çok daha ekonomik olan boru hattı seçeneğinin bulunduğunu belirtiyorlar.

Dün ise, Noble Energy, İsrail’in Tamar havzasından Mısır’daki LNG tesisine doğalgaz göndermek için 15 yıllık bir ön-anlaşmanın imzalandığını açıkladı. Mısır, İsrail’in doğalgaz için en yüksek fiyatı ödeyen Asya piyasalarına erişimi için de hayati bir rol oynayabilir. Önümüzdeki dönemde bu yönde adımların atılması çok muhtemel.

Kıbrıs müzakerelerinde bugüne kadar hiçbir ilerlemenin sağlanmamış olması, İsrail’in, Kıbrıs ve Türkiye ekseninde kurulabilecek bu işbirliğine tamamen sırtını çevirmesine ve doğalgazını ihraç için alternatif çözümlere yönelmesine neden oluyor. Tabii, Kıbrıs’ın LNG tesisi hayalleri de her geçen gün biraz daha erişilmez hale geliyor. Müzakereler bu şekilde sürüncemeye devam ederse, Kıbrıs’ta varılacak çözümü güçlendireceği; İsrail, Kıbrıs ve Türkiye arasındaki ilişkileri geliştirerek bölgedeki barış ve istikrara katkı yapacağı; Türkiye’ye bir taraftan daha ucuz gaz sağlayacağı, diğer taraftan da Türkiye’yi çok önemli bir doğalgaz geçiş noktası haline getireceği; Avrupa’ya alternatif bir enerji kaynağı sağlayarak Rusya’ya olan bağımlılığını ortadan kaldıracağı için bir her açıdan bir kazan-kazan senaryosu olarak görülen senaryo da, ‘kaçırılan tarihi fırsatlar’ listemizdeki yerini almış olacak.


No comments:

Post a Comment