Enerjide tarihi işbirliği fırsatı kaçırılıyor mu?
Esra Aygın
Doğu Akdeniz doğalgazının, inşa edilecek
bir boru hattı vasıtası ile İsrail’den Kıbrıs’a, Kıbrıs’tan Türkiye’ye, ve Türkiye’den
de Avrupa’ya aktarılması ihtimali, hem bölgede yaratacağı işbirliği ve istikrar,
hem de tüm taraflara sağlayacağı ekonomik getiriler açısından tarihi bir fırsat
olarak gündeme gelmişti. Ancak bu senaryonun gerçekleşmesi için Kıbrıs’taki
görüşmelerde bir ivmenin yakalanması ve Kıbrıs’ın, İsrail gazını Türkiye’ye
taşıyacak boru hattının kendi kıta sahanlığından geçmesine rıza göstermesini
sağlayacak işbirliği ortamının ortaya çıkması gerekiyordu. Böylece İsrail,
gazının bir bölümü bu boru hattı üzerinden Türkiye ve Avrupa’ya ihraç ederken,
bir bölümünü de, bu satıştan elde edilen ilk gelirlerle Kıbrıs’ın Vassilikos
bölgesinde inşa edilecek LNG terminaline yönlendirecekti. Zira şu ana kadar Kıbrıs’ta
ortaya çıkarılmış olan doğalgaz rezervi adada bir LNG tesisi inşasını mantıklı
kılacak miktarda değil ve Kıbrıs’ın LNG tesisi hayallerini gerçekleştirmesi
için İsrail gazına ihtiyacı var.
Birkaç ay önce Amerika Birleşik Devletleri
Dışişleri Bakanlığı Avrupa ve Avrasya İşlerinden sorumlu eski Müsteşar
Yardımcısı Matthew J. Bryza ile yaptığım röportajda da İsrail-Kıbrıs-Türkiye
ekseninde kurulması planlanan bu stratejik işbirliğini ele almıştık. Bu
röportajda, yakın geçmişe kadar ABD’nin enerji politikalarının
koordinatörlüğünü de üstlenen ve şu anda TURCAS Petrol yönetim kurulu üyesi
olan eski ABDli diplomat Bryza, Doğu Akdeniz doğalgazının Avrupa’ya ihraç
edilebilmesi için en ucuz ve en etkili yolun, İsrail ve Kıbrıs’tan Türkiye’ye
gidecek bir boru hattı olduğunu vurgulamış, fakat aynı zamanda çok önemli bir
uyarıda bulunmuştu: “İsrail, doğalgazını ihraç etmek için sonsuza kadar
Kıbrıs’ı beklemez.”
Kıbrıs müzakerelerinde ilerleme
sağlanamaması halinde bu projenin hayata geçemeyeceği bir gerçek. Bryza, bu
durumda, İsrail’in muhtemelen doğalgazının bir kısmını Filistin topraklarına ve
Ürdün’e ihraç edeceği, ve geriye kalan gazı ihraç edebilmek için de yüzen bir doğalgaz
sıvılaştırma (LNG) tesisi de dahil başka LNG alternatifleri arayışına gireceği öngörüsünde
bulunmuştu.
Bugün yaşamakta olduğumuz gelişmeler Bryza’nın
tahminlerinde haklı olduğunu gösteriyor. Kıbrıs müzakerelerinde şu ana kadar
elle tutulur hiçbir ilerleme olmaması, İsrail gazının Kıbrıs ve Türkiye
üzerinden Avrupa’ya taşınması ihtimalini giderek daha da azaltıyor. Son on
yılda ortaya çıkarılmış olan en büyük açık deniz doğalgaz rezervine sahip olan
ve bir an önce doğalgaz ihracatına başlamak isteyen İsrail ise, Bryza’nın
dediği gibi, beklemek niyetinde değil. İsrail ilk adım olarak Ürdün ve Filistin
Otoritesi ile toplam 1.7 milyar dolarlık doğalgaz ihraç anlaşması imzaladı
bile.
Diğer taraftan, İsrail’in Leviathan havzasında
doğalgaz çalışmalarını yürüten Noble, Delek ve Avner, Kıbrıs’a doğalgaz ihraç
etmek amacıyla, Kıbrıs Cumhuriyeti Devlet Doğalgaz Şirketi DEFA tarafından kısa
süre önce açılan ihaleye teklif verdi. Teklif, İsrail’den Kıbrıs’a uzanacak bir
boru hattı üzerinden, Kıbrıs’a, elektrik üretimi için 10 yıl boyunca yılda
0.7-0.95 milyar metreküplük doğalgaz satışını içeriyor. Kıbrıs Cumhuriyeti
ihale ile ilgili kararını 21 Ağustos’a kadar verecek. Analistler, sözkonusu projenin
ihaleyi kazanma şansının çok yüksek olduğunu, çünkü sadece bu projede çok daha
ekonomik olan boru hattı seçeneğinin bulunduğunu belirtiyorlar.
Dün ise, Noble Energy, İsrail’in Tamar
havzasından Mısır’daki LNG tesisine doğalgaz göndermek için 15 yıllık bir
ön-anlaşmanın imzalandığını açıkladı. Mısır, İsrail’in doğalgaz için en yüksek
fiyatı ödeyen Asya piyasalarına erişimi için de hayati bir rol oynayabilir.
Önümüzdeki dönemde bu yönde adımların atılması çok muhtemel.
Kıbrıs müzakerelerinde bugüne kadar hiçbir
ilerlemenin sağlanmamış olması, İsrail’in, Kıbrıs ve Türkiye ekseninde
kurulabilecek bu işbirliğine tamamen sırtını çevirmesine ve doğalgazını ihraç
için alternatif çözümlere yönelmesine neden oluyor. Tabii, Kıbrıs’ın LNG tesisi
hayalleri de her geçen gün biraz daha erişilmez hale geliyor. Müzakereler bu
şekilde sürüncemeye devam ederse, Kıbrıs’ta varılacak çözümü güçlendireceği;
İsrail, Kıbrıs ve Türkiye arasındaki ilişkileri geliştirerek bölgedeki barış ve
istikrara katkı yapacağı; Türkiye’ye bir taraftan daha ucuz gaz sağlayacağı,
diğer taraftan da Türkiye’yi çok önemli bir doğalgaz geçiş noktası haline
getireceği; Avrupa’ya alternatif bir enerji kaynağı sağlayarak Rusya’ya olan
bağımlılığını ortadan kaldıracağı için bir her açıdan bir kazan-kazan senaryosu
olarak görülen senaryo da, ‘kaçırılan tarihi fırsatlar’ listemizdeki yerini almış
olacak.
No comments:
Post a Comment