Monday 2 June 2014

ABD Lefkoşa Büyükelçisi John M. Koenig'in Larnaka'da yaptığı konuşma ile ilgili Haber (Havadis Gazetesi, 20 Mart 2014)


Çözüm Kerry’nin not defterinde

Amerika Birleşik Devletleri’nin Lefkoşa Büyükelçisi John M. Koenig, Kıbrıs’ta çok yakında çok önemli gelişmeler yaşanacağını söyledi ve Kıbrıslı Rumlara çözüm sürecine aktif şekilde destek vermeleri çağrısında bulundu.
Amerika Birleşik Devletleri’nin Kıbrıs konusundaki tutumunu anlatırken, “Hem Dışişleri Bakanı Kerry, hem Başkan Obama, hem de Başkan Yardımcısı Biden artık Kıbrıs’a daha çok zaman ayırmanın vaktinin geldiğini düşünüyor” ifadesini kullanan Büyükelçi, daha önce Kıbrıs’ın böyle bir önceliğe sahip olmadığını belirtti.
ABD Dışişleri Bakanı Kerry’nin “sarı bir not defteri” olduğunu ve bu defterde yaptığı “çözülecek sorunlar listesinde” Kıbrıs’ın üst sıralarda yer aldığını vurgulayan Koenig, “Bu çok olağan dışı... Daha önce hiç böyle bir şey olmamıştı. Kıbrıs ABD’nin listesinde hiç bu kadar üst sırada yer almamıştı” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin çözümden sonra Kıbrıs’ın partneri olacağına vurgu yapan Koenig, Rumlara, her alanda Türkiye’deki kesimlerle temas kurmaları çağrısında bulundu.
Larnaka Rotary Kulübü’nün Sun Hall Hotel’de verdiği akşam yemeğine katılarak Kıbrıs sorunu ve çözüm süreci ilgili bir konuşma yapan ve katılımcıların sorularını cevaplandıran Koenig, “Şu anda ABD’de Kıbrıs’a karşı daha önce hiç olmadığı düzeyde yüksek bir ilgi var. Yakında Kıbrıs’ta çok önemli şeyler olacak” dedi.

Kıbrıs Kerry’nin not defterinde

Geçtiğimiz hafta Washington’da olduğunu ve ABD Dışişleri Bakanı Kerry’nin tüm ülkelerdeki misyon şefleri ile gerçekleştirdiği toplantılara katıldığını belirten Koenig, Kerry ve ABD Dışişleri Bakanlığı’ndaki diğer üst düzey yetkililerin, Kıbrıs’ta çözüm konusunun üzerinde önemle durduklarını ve sürece aktif şekilde müdahil olması için kendisini teşvik ettiklerini belirtti.
Koenig, Kerry’nin kişisel sarı renkli not defterine, el yazısı ile kendi görevi süresinde ABD’nin “çözülmesi gereken öncelikli sorunlar” listesini yaptığını ve ilk defa Kıbrıs’ın bu listede üst sıralarda yer aldığını aktararak, “Bu çok olağandışı... Daha önce hiç böyle bir şey olmamıştı. Kıbrıs ABD’nin listesinde hiç bu kadar üst sırada yer almamıştı,” dedi. Koenig, süreçte olumlu gelişmelerin yaşanması halinde yakın gelecekte ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ve diğer üst düzey yetkililerin çözüm sürecine aktif destek için Kıbrıs’a ziyarette bulunacaklarını da sözlerine ekledi.

ABD’nin rolü artacak… Gerçek bir fırsat

ABD Büyükelçisi, Kıbrıslı Türk Lider Derviş Eroğlu ile Kıbrıslı Rum Lider Nikos Anastasiadis’i, ortak açıklama üzerinde bir mutabakata vararak müzakere sürecini yeniden başlattıkları için cesaretlerinden dolayı tebrik etti.
Ortak açıklamayı, Kıbrıs müzakere süreçlerinde son yıllarda ortaya çıkan en önemli belgelerden biri olarak niteleyen Koenig, “Burada gerçek bir fırsat görüyoruz. Hem Dışişleri Bakanı Kerry, hem Başkan Obama, hem de Başkan Yardımcısı Joe Biden, artık Kıbrıs’a daha fazla zaman ayırmanın vaktinin geldiğini düşünüyor” dedi.
Çözüm sürecinde ABD’nin rolünün daha da artacağını vurgulayan Büyükelçi, ülkesinin bölgede barış ve istikrar istediğini belirtti ve Kıbrıs’ta varılacak bir anlaşmanın, Kıbrıs’ı ABD için istikrarsız bir bölgede çok daha önemli bir partner haline getireceğini vurguladı.
Kıbrıs’taki her iki tarafla çok sık görüştüğünü, Türkiye’deki üst düzey yetkililerle konuştuğunu, Kıbrıs sorununu çok iyi bildiğini ve koşulları iyi analiz edebildiğini söyleyen Koenig, “Kıbrıs sorununun boyutları değişti. İnsanların Kıbrıs sorunu ile ilgili tutumu değişti. Kıbrıs konusunda farklı bir yaklaşım var. Her iki taraf da çok ciddi müzakere ediyor. Her iki taraf da çözüm istiyor” dedi. Koenig sözlerine şöyle devam etti: “Kıbrıslı Rumlar olarak şu anda çok şanslı bir durumdasınız, çünkü birçok faktör bir araya gelmiş durumda. Kıbrıslı Türkler statükodan memnun değil; Türkiye hükümeti çözüm için enerjik bir şekilde çalışmaya istekli; Anastasiadis ve birçok diğer Kıbrıslı Rum çözüm yönünde çok kararlı” dedi.
“Türkiye adaya hep yakın, güçlü ve iddialı bir ülke olacak” diyen Koenig, her iki toplumun da geçmişten kaynaklanan korkularını ve endişelerini bir tarafa bırakmaları ve büyük resme odaklanarak önlerindeki büyük fırsatı görmeleri gerektiğini belirtti. Koenig, Türkiye  “çok tutarlı bir şekilde çözümü destekliyor. Şu anda Türkiye’nin amaçları Kıbrıslı Rumlarınki ile uyum içerisinde” ifadesini kullandı.

Diyalog hiç olmadığı kadar iyi

Bugünlerde Ankara ve Kıbrıs Cumhuriyeti arasında daha önce hiç olmadığı kadar yüksek kalitede bir diyalog olduğunun altını çizen Büyükelçi Koenig şöyle devam etti:
“Bu daha önce hiç olmamıştı. Türkiye sizinle diyaloğa açıktır. Türkiye’yi düşmanınız olarak değil ortağınız olarak görün.
Bir çözümden sonra Türkiye tehdit değil en iyi partneriniz olacak. Çözümün kötü olabileceğinden endişe etmek yerine şu anda kaçırdığınız fırsatları ve adanın birleşmesi durumunda yakalayacağınız fırsatları düşünün. Neden herkesin faydasına olan bir fırsatı değerlendirmeyesiniz?
Kıbrıslılar bu problemi artık geçmişe gömmenin bir yolunu bulmak zorunda. Kıbrıs sorunu konusunda artık akıllıca davranmamızın zamanı geldi.”
Kıbrıslı Rumlara her düzeyde Türkiye’deki meslektaşları ile temas kurmaları çağrısında bulunan Koenig, “Türkiye’nin sizinle konuşmaya ne kadar istekli olduğunu görmek sizi şaşırtacaktır” dedi.

Çözüm Kıbrıslıların ürünü

Ülkesinin Kıbrıs politikasının değişmediğini, çok uzun yıllardır çok tutarlı bir politika izleyen ABD’nin, Kıbrıs’ta, BM Genel Sekreteri’nin İyi Niyet Misyonu çerçevesinde iki-toplumlu iki-bölgeli bir federasyon temelinde bir çözüm istediğini vurgulayan Koenig, “Şu anda farklı olan tek şey Washington’un Kıbrıs’a olan ilgisinin artan düzeyi” dedi.
Ancak, bunun ABD’nin süreci üstlenmek veya devralmak gibi bir niyeti olduğu yönünde değerlendirilmesinin yanlış olacağının altını çizen Koenig, süreci Kıbrıs’taki iki toplumun sürükleyeceğini, ABD’nin ise, hem BM’ye hem de taraflara faydalı olabilecek her türlü desteği ve yardımı sağlayacağını vurguladı.
Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum liderlerin alacağı her türlü inisiyatife destek vereceklerinin altını çizen Büyükelçi, müzakereler sonucunda ortaya çıkacak planın Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum taraflarının ürünü olacağını söyledi.

Toplumların katılımının önemi

Koenig, Kıbrıs’taki iki toplumun çözüm sürecine katılmasının çok önemli olduğunu belirtti ve iki-toplumlu aktivitelerin ve iki toplum arasındaki diyalogun mutlaka artırılması gerektiğinin altını çizdi.
Koenig, “Kıbrıs sorununun çözümü, Kıbrıslıların süreci sadece liderlere bırakamayacağı kadar önemli. İnsanlar sürece müdahil olmalılar” dedi. Çözüm yönünde toplumların seslerinin daha güçlü şekilde çıkması gerektiği söyleyen Büyükelçi, bunun, süreci ileriye götürecek ve zafere ulaştıracak şey olacağını vurguladı.
Maraş ve Mağusa Limanı’nın açılması konusuna da değinen Büyükelçi Koenig, bu iki unsurun işbirliği için çok iyi fırsatlar olduğunu ve çözüm için toplumları cesaretlendirecek adımlar teşkil edeceğini belirtti.

Enerji iş birliği

ABD’nin Kıbrıs’ta çözüm istemesinin nedeninin, adanın Münhasır Ekonomik Bölgesi’nde bulunan hidrokarbon rezervleri olduğu iddialarını reddeden Koenig, bunun konuyu çok basite indirgemek olduğunu söyledi ve “ABD Kıbrıs’ta çözümü on yıllardan beridir, bu gazın ortaya çıkmasından çok öncesinden beridir destekliyor. Ve ileride, eğer bu gazın kullanılmasının imkansız olduğu ortaya çıksa bile, desteklemeye devam edecek” dedi.
Enerji konusunda Kıbrıs ile Türkiye’nin iş birliği yapmasını desteklediklerini belirten Koenig, hidrokarbonun, ihraç edilmesi durumunda, ada için çok büyük bir gelir kaynağı olabileceğinin altını çizdi.
Türkiye’nin doğalgaz talebi olan çok büyük bir piyasa olduğunu vurgulayan Büyükelçi, enerji konusunda Kıbrıs ve Türkiye’nin iş birliği yapabilmesi için adada çözüm olması gerektiğini söyledi.

“Arama hakkına” destek

ABD’nin Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kendi Münhasır Ekonomik Bölgesi’nde hidrokarbon araştırmaları yapması hakkını desteklediğini belirten Büyükelçi Koenig, ancak rezervlerden elde edilecek gelirin iki toplum tarafından eşit şekilde paylaşılması gerektiğini vurguladı. Koenig ayrıca, konunun tüm taraflarına, provokatif davranışlardan kaçınmaları çağrısında bulundu.

Çözümün ekonomiye katkısı

Çözümün, Kıbrıs’taki ekonomik zorlukların aşılmasına olanak vereceğini de vurgulayan Koenig, birçok ekonomistle bu konuda yapılan çalışmaları analiz ettiklerini, çözümün tüm sektörlere büyük bir dinamizm getireceğini söyledi.
“Çözümsüzlükten dolayı şu anda kaybedilmekte olan birçok fırsat, çözüm olması durumunda değerlendirilebilecek” diyen Koenig, her iki liderin de Kıbrıs sorununun çözülmesinin adadaki refah ve bölgedeki olumlu etkileri ile ilgili halkı daha fazla bilgilendirmesi gerektiğinin altını çizdi.

Güvenlik ve garantiler aşılamaz bir sorun değil

Güvenlik ve garantiler konusunda tarafların henüz özlü bir müzakere sürecine girmediklerini belirten Koenig, bu konuda iki tarafın tutumunun sanıldığı kadar zıt olmadığını, garantiler konusunda kendilerini neyin tatmin edebileceği konusunda belli bir yakınlaşma içinde olduklarını söyledi.
Garantiler konusunda önemli olanın geçmişte olumsuz tecrübeler yaşayan ve belli endişeleri olan her iki tarafın da endişelerini gidermek olduğunu, bunun için de iki toplumun önünde çok fazla farklı seçenekler bulunduğunu belirten Koenig, Kıbrıs’taki tarafların istemesi durumunda, NATO ve ABD’nin de garanti konuşunda rol oynayabileceğini de sözlerine ekledi.

No comments:

Post a Comment