Çözüm Kerry’nin not defterinde
Amerika Birleşik
Devletleri’nin Lefkoşa Büyükelçisi John M. Koenig, Kıbrıs’ta çok yakında çok
önemli gelişmeler yaşanacağını söyledi ve Kıbrıslı Rumlara çözüm sürecine aktif
şekilde destek vermeleri çağrısında bulundu.
Amerika Birleşik
Devletleri’nin Kıbrıs konusundaki tutumunu anlatırken, “Hem Dışişleri Bakanı
Kerry, hem Başkan Obama, hem de Başkan Yardımcısı Biden artık Kıbrıs’a daha çok
zaman ayırmanın vaktinin geldiğini düşünüyor” ifadesini kullanan Büyükelçi,
daha önce Kıbrıs’ın böyle bir önceliğe sahip olmadığını belirtti.
ABD Dışişleri
Bakanı Kerry’nin “sarı bir not defteri” olduğunu ve bu defterde yaptığı
“çözülecek sorunlar listesinde” Kıbrıs’ın üst sıralarda yer aldığını vurgulayan
Koenig, “Bu çok olağan dışı... Daha önce hiç böyle bir şey olmamıştı. Kıbrıs
ABD’nin listesinde hiç bu kadar üst sırada yer almamıştı” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin
çözümden sonra Kıbrıs’ın partneri olacağına vurgu yapan Koenig, Rumlara, her
alanda Türkiye’deki kesimlerle temas kurmaları çağrısında bulundu.
Larnaka Rotary
Kulübü’nün Sun Hall Hotel’de verdiği akşam yemeğine katılarak Kıbrıs sorunu ve
çözüm süreci ilgili bir konuşma yapan ve katılımcıların sorularını
cevaplandıran Koenig, “Şu anda ABD’de Kıbrıs’a karşı daha önce hiç olmadığı
düzeyde yüksek bir ilgi var. Yakında Kıbrıs’ta çok önemli şeyler olacak” dedi.
Kıbrıs Kerry’nin not defterinde
Geçtiğimiz hafta
Washington’da olduğunu ve ABD Dışişleri Bakanı Kerry’nin tüm ülkelerdeki misyon
şefleri ile gerçekleştirdiği toplantılara katıldığını belirten Koenig, Kerry ve
ABD Dışişleri Bakanlığı’ndaki diğer üst düzey yetkililerin, Kıbrıs’ta çözüm
konusunun üzerinde önemle durduklarını ve sürece aktif şekilde müdahil olması
için kendisini teşvik ettiklerini belirtti.
Koenig, Kerry’nin
kişisel sarı renkli not defterine, el yazısı ile kendi görevi süresinde ABD’nin
“çözülmesi gereken öncelikli sorunlar” listesini yaptığını ve ilk defa
Kıbrıs’ın bu listede üst sıralarda yer aldığını aktararak, “Bu çok
olağandışı... Daha önce hiç böyle bir şey olmamıştı. Kıbrıs ABD’nin listesinde
hiç bu kadar üst sırada yer almamıştı,” dedi. Koenig, süreçte olumlu
gelişmelerin yaşanması halinde yakın gelecekte ABD Dışişleri Bakanı John Kerry
ve diğer üst düzey yetkililerin çözüm sürecine aktif destek için Kıbrıs’a
ziyarette bulunacaklarını da sözlerine ekledi.
ABD’nin rolü artacak… Gerçek bir fırsat
ABD Büyükelçisi,
Kıbrıslı Türk Lider Derviş Eroğlu ile Kıbrıslı Rum Lider Nikos Anastasiadis’i,
ortak açıklama üzerinde bir mutabakata vararak müzakere sürecini yeniden
başlattıkları için cesaretlerinden dolayı tebrik etti.
Ortak açıklamayı,
Kıbrıs müzakere süreçlerinde son yıllarda ortaya çıkan en önemli belgelerden
biri olarak niteleyen Koenig, “Burada gerçek bir fırsat görüyoruz. Hem
Dışişleri Bakanı Kerry, hem Başkan Obama, hem de Başkan Yardımcısı Joe Biden,
artık Kıbrıs’a daha fazla zaman ayırmanın vaktinin geldiğini düşünüyor” dedi.
Çözüm sürecinde
ABD’nin rolünün daha da artacağını vurgulayan Büyükelçi, ülkesinin bölgede
barış ve istikrar istediğini belirtti ve Kıbrıs’ta varılacak bir anlaşmanın,
Kıbrıs’ı ABD için istikrarsız bir bölgede çok daha önemli bir partner haline
getireceğini vurguladı.
Kıbrıs’taki her
iki tarafla çok sık görüştüğünü, Türkiye’deki üst düzey yetkililerle
konuştuğunu, Kıbrıs sorununu çok iyi bildiğini ve koşulları iyi analiz
edebildiğini söyleyen Koenig, “Kıbrıs sorununun boyutları değişti. İnsanların
Kıbrıs sorunu ile ilgili tutumu değişti. Kıbrıs konusunda farklı bir yaklaşım
var. Her iki taraf da çok ciddi müzakere ediyor. Her iki taraf da çözüm
istiyor” dedi. Koenig sözlerine şöyle devam etti: “Kıbrıslı Rumlar olarak şu
anda çok şanslı bir durumdasınız, çünkü birçok faktör bir araya gelmiş durumda.
Kıbrıslı Türkler statükodan memnun değil; Türkiye hükümeti çözüm için enerjik
bir şekilde çalışmaya istekli; Anastasiadis ve birçok diğer Kıbrıslı Rum çözüm
yönünde çok kararlı” dedi.
“Türkiye adaya
hep yakın, güçlü ve iddialı bir ülke olacak” diyen Koenig, her iki toplumun da
geçmişten kaynaklanan korkularını ve endişelerini bir tarafa bırakmaları ve
büyük resme odaklanarak önlerindeki büyük fırsatı görmeleri gerektiğini
belirtti. Koenig, Türkiye “çok tutarlı bir
şekilde çözümü destekliyor. Şu anda Türkiye’nin amaçları Kıbrıslı Rumlarınki
ile uyum içerisinde” ifadesini kullandı.
Diyalog hiç olmadığı kadar iyi
Bugünlerde Ankara
ve Kıbrıs Cumhuriyeti arasında daha önce hiç olmadığı kadar yüksek kalitede bir
diyalog olduğunun altını çizen Büyükelçi Koenig şöyle devam etti:
“Bu daha önce hiç
olmamıştı. Türkiye sizinle diyaloğa açıktır. Türkiye’yi düşmanınız olarak değil
ortağınız olarak görün.
Bir çözümden
sonra Türkiye tehdit değil en iyi partneriniz olacak. Çözümün kötü
olabileceğinden endişe etmek yerine şu anda kaçırdığınız fırsatları ve adanın
birleşmesi durumunda yakalayacağınız fırsatları düşünün. Neden herkesin
faydasına olan bir fırsatı değerlendirmeyesiniz?
Kıbrıslılar bu
problemi artık geçmişe gömmenin bir yolunu bulmak zorunda. Kıbrıs sorunu
konusunda artık akıllıca davranmamızın zamanı geldi.”
Kıbrıslı Rumlara
her düzeyde Türkiye’deki meslektaşları ile temas kurmaları çağrısında bulunan
Koenig, “Türkiye’nin sizinle konuşmaya ne kadar istekli olduğunu görmek sizi
şaşırtacaktır” dedi.
Çözüm Kıbrıslıların ürünü
Ülkesinin Kıbrıs
politikasının değişmediğini, çok uzun yıllardır çok tutarlı bir politika
izleyen ABD’nin, Kıbrıs’ta, BM Genel Sekreteri’nin İyi Niyet Misyonu
çerçevesinde iki-toplumlu iki-bölgeli bir federasyon temelinde bir çözüm
istediğini vurgulayan Koenig, “Şu anda farklı olan tek şey Washington’un
Kıbrıs’a olan ilgisinin artan düzeyi” dedi.
Ancak, bunun
ABD’nin süreci üstlenmek veya devralmak gibi bir niyeti olduğu yönünde
değerlendirilmesinin yanlış olacağının altını çizen Koenig, süreci Kıbrıs’taki
iki toplumun sürükleyeceğini, ABD’nin ise, hem BM’ye hem de taraflara faydalı
olabilecek her türlü desteği ve yardımı sağlayacağını vurguladı.
Kıbrıslı Türk ve
Kıbrıslı Rum liderlerin alacağı her türlü inisiyatife destek vereceklerinin
altını çizen Büyükelçi, müzakereler sonucunda ortaya çıkacak planın Kıbrıslı
Türk ve Kıbrıslı Rum taraflarının ürünü olacağını söyledi.
Toplumların katılımının önemi
Koenig,
Kıbrıs’taki iki toplumun çözüm sürecine katılmasının çok önemli olduğunu
belirtti ve iki-toplumlu aktivitelerin ve iki toplum arasındaki diyalogun
mutlaka artırılması gerektiğinin altını çizdi.
Koenig, “Kıbrıs
sorununun çözümü, Kıbrıslıların süreci sadece liderlere bırakamayacağı kadar
önemli. İnsanlar sürece müdahil olmalılar” dedi. Çözüm yönünde toplumların
seslerinin daha güçlü şekilde çıkması gerektiği söyleyen Büyükelçi, bunun,
süreci ileriye götürecek ve zafere ulaştıracak şey olacağını vurguladı.
Maraş ve Mağusa
Limanı’nın açılması konusuna da değinen Büyükelçi Koenig, bu iki unsurun
işbirliği için çok iyi fırsatlar olduğunu ve çözüm için toplumları
cesaretlendirecek adımlar teşkil edeceğini belirtti.
Enerji iş birliği
ABD’nin Kıbrıs’ta
çözüm istemesinin nedeninin, adanın Münhasır Ekonomik Bölgesi’nde bulunan
hidrokarbon rezervleri olduğu iddialarını reddeden Koenig, bunun konuyu çok
basite indirgemek olduğunu söyledi ve “ABD Kıbrıs’ta çözümü on yıllardan
beridir, bu gazın ortaya çıkmasından çok öncesinden beridir destekliyor. Ve
ileride, eğer bu gazın kullanılmasının imkansız olduğu ortaya çıksa bile,
desteklemeye devam edecek” dedi.
Enerji konusunda
Kıbrıs ile Türkiye’nin iş birliği yapmasını desteklediklerini belirten Koenig,
hidrokarbonun, ihraç edilmesi durumunda, ada için çok büyük bir gelir kaynağı
olabileceğinin altını çizdi.
Türkiye’nin
doğalgaz talebi olan çok büyük bir piyasa olduğunu vurgulayan Büyükelçi, enerji
konusunda Kıbrıs ve Türkiye’nin iş birliği yapabilmesi için adada çözüm olması
gerektiğini söyledi.
“Arama hakkına” destek
ABD’nin Kıbrıs
Cumhuriyeti’nin kendi Münhasır Ekonomik Bölgesi’nde hidrokarbon araştırmaları
yapması hakkını desteklediğini belirten Büyükelçi Koenig, ancak rezervlerden
elde edilecek gelirin iki toplum tarafından eşit şekilde paylaşılması
gerektiğini vurguladı. Koenig ayrıca, konunun tüm taraflarına, provokatif
davranışlardan kaçınmaları çağrısında bulundu.
Çözümün ekonomiye katkısı
Çözümün,
Kıbrıs’taki ekonomik zorlukların aşılmasına olanak vereceğini de vurgulayan
Koenig, birçok ekonomistle bu konuda yapılan çalışmaları analiz ettiklerini,
çözümün tüm sektörlere büyük bir dinamizm getireceğini söyledi.
“Çözümsüzlükten
dolayı şu anda kaybedilmekte olan birçok fırsat, çözüm olması durumunda
değerlendirilebilecek” diyen Koenig, her iki liderin de Kıbrıs sorununun
çözülmesinin adadaki refah ve bölgedeki olumlu etkileri ile ilgili halkı daha
fazla bilgilendirmesi gerektiğinin altını çizdi.
Güvenlik ve garantiler aşılamaz bir sorun değil
Güvenlik ve
garantiler konusunda tarafların henüz özlü bir müzakere sürecine girmediklerini
belirten Koenig, bu konuda iki tarafın tutumunun sanıldığı kadar zıt
olmadığını, garantiler konusunda kendilerini neyin tatmin edebileceği konusunda
belli bir yakınlaşma içinde olduklarını söyledi.
Garantiler
konusunda önemli olanın geçmişte olumsuz tecrübeler yaşayan ve belli endişeleri
olan her iki tarafın da endişelerini gidermek olduğunu, bunun için de iki
toplumun önünde çok fazla farklı seçenekler bulunduğunu belirten Koenig,
Kıbrıs’taki tarafların istemesi durumunda, NATO ve ABD’nin de garanti konuşunda
rol oynayabileceğini de sözlerine ekledi.
No comments:
Post a Comment